Ernest Gellner, milliyetçiliği "yerçekimi gibi önemli ve kapsayıcı bir güç" diye tanımlarken haksız değildir. Türkiye söz konusu olduğunda ise milliyetçiliğin bu ülkede "yerçekimi gibi önemli ve kapsayıcı bir güç" olduğunu anlamak belki de daha kolaydır. Özellikle imparatorluktan ulus-devlete geçişle birlikte Türk milliyetçiliğinin oynadığı rol, ülkeyi ve toplumu yeniden inşa ederken yaptıkları dikkate alındığında milliyeçiliğin gücü ve kapsamı yerçekimi yasasıyla rahatça kıyaslanabilir ve doğrusu buna itiraz etmek de kolay olmaz!
Türkiye'de milliyetçilik denilince ilk akla gelen Kemalizm ve her Türk vatandaşının tartışmasız benimsemesi istenen 'Atatürk milliyetçiliği'dir ama bu kitaptaki makalelerde ele alınan bu değil. Türk milliyetçiliğinin esas olarak MHP tarafından temsil edilen 'ülkücü' versiyonu, şovenizme dönüşen, ırkçı biçimler alan ve faşizan alandan ilerleyen damarı ele alınmaktadır. 18 Nisan 1999 seçimlerinden birbirine yakın oy alarak zaferle çıkan iki milliyeçi parti, "milliyetçi-solcu" DSP ile" milliyetçi-sağcı" MHP'nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde aynı başarıyı tekrarlayamamış olmaları kimseyi yanıltmamalıdır. Milliyetçilik, "yerçekimi yasası gibi" olduğu yerde durmaya, aynı şekilde işlemeye ve hükmünü icra etmeye devam etmektedir...
Kitapta yer alan yazarlar ve makaleleri ise şöyle:
Kadir Cangızbay: Sıradan Faşizm!
Merdan Yanardağ: MHP'nin geleceği; sonuçlar ve olasılıklar
Burak Arıkan: Türkeş'ten Bahçeli'ye MHP: Değişim nereye kadar?
Deniz Vardar: Fransa'da Ulusal Cephe, Türkiye'de MHP
İlker Çayla: Politik sembolizm ve yeni zamanlarda MHP
Menderes Çınar: MHP: Bir devlet 'ciddiyeti' analizi
Yüksel Akkaya: 'Milliyetçi/ülkücü' işçi hareketi
Seyfi Öngider: 18 Nisan'dan 3 Kasım'a MHP
Ernest Gellner, milliyetçiliği "yerçekimi gibi önemli ve kapsayıcı bir güç" diye tanımlarken haksız değildir. Türkiye söz konusu olduğunda ise milliyetçiliğin bu ülkede "yerçekimi gibi önemli ve kapsayıcı bir güç" olduğunu anlamak belki de daha kolaydır. Özellikle imparatorluktan ulus-devlete geçişle birlikte Türk milliyetçiliğinin oynadığı rol, ülkeyi ve toplumu yeniden inşa ederken yaptıkları dikkate alındığında milliyeçiliğin gücü ve kapsamı yerçekimi yasasıyla rahatça kıyaslanabilir ve doğrusu buna itiraz etmek de kolay olmaz!
Türkiye'de milliyetçilik denilince ilk akla gelen Kemalizm ve her Türk vatandaşının tartışmasız benimsemesi istenen 'Atatürk milliyetçiliği'dir ama bu kitaptaki makalelerde ele alınan bu değil. Türk milliyetçiliğinin esas olarak MHP tarafından temsil edilen 'ülkücü' versiyonu, şovenizme dönüşen, ırkçı biçimler alan ve faşizan alandan ilerleyen damarı ele alınmaktadır. 18 Nisan 1999 seçimlerinden birbirine yakın oy alarak zaferle çıkan iki milliyeçi parti, "milliyetçi-solcu" DSP ile" milliyetçi-sağcı" MHP'nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde aynı başarıyı tekrarlayamamış olmaları kimseyi yanıltmamalıdır. Milliyetçilik, "yerçekimi yasası gibi" olduğu yerde durmaya, aynı şekilde işlemeye ve hükmünü icra etmeye devam etmektedir...
Kitapta yer alan yazarlar ve makaleleri ise şöyle:
Kadir Cangızbay: Sıradan Faşizm!
Merdan Yanardağ: MHP'nin geleceği; sonuçlar ve olasılıklar
Burak Arıkan: Türkeş'ten Bahçeli'ye MHP: Değişim nereye kadar?
Deniz Vardar: Fransa'da Ulusal Cephe, Türkiye'de MHP
İlker Çayla: Politik sembolizm ve yeni zamanlarda MHP
Menderes Çınar: MHP: Bir devlet 'ciddiyeti' analizi
Yüksel Akkaya: 'Milliyetçi/ülkücü' işçi hareketi
Seyfi Öngider: 18 Nisan'dan 3 Kasım'a MHP