Yılmaz Erdoğan'ın dokunduğu tellerimiz var artık, onun bize gösterdiği yüzlerimiz. "Sevgilim Olmayabilir misin?" diyor bir şiirinde, başka bir şiirinde, "İşçi Bayramına Rastgelen Bir Uğurlama Havası" çevremizi sarıyor. Sahiler Düş Düşler Sahi'yle Yılmaz Erdoğan, yine yapacağını yapıyor...Youtube'da okuduğu "Etme" şiirinin tıklanma sayısı milyonu geçmiş durumda. Sesinden bir mısra duyunca olduğumuz yerde duraklamamız gibi, yazdıklarını okuyan gözlerimiz de sayfa kenarlarına istemsiz takılıyor bazen.
Kitabın girişindeki manzum otobiyografisinde şair, hakkını teslim ediyor bir ritüelin: "1985 yılının eylül ayında İstanbul'a, tıpkı ilerde meşhur olacak herkes gibi, Haydarpaşa garının merdivenlerinden girildi..." Yılmaz Erdoğan'a göre hayat hem mutlu, hem umutsuz; hem kesin, hem belirsiz... Zaman zaman ucunu kaçırmamız kaçınılmaz bazı şeylerin.
Sahiler Düş Düşler Sahi, her dizesinde hayatın, Türkiye'nin, komedinin, hüznün ve sizin bir parçanızı taşıyan; yine tekrar tekrar okuyacağınız, seveceğiniz bir kitap.
Yılmaz Erdoğan'ın dokunduğu tellerimiz var artık, onun bize gösterdiği yüzlerimiz. "Sevgilim Olmayabilir misin?" diyor bir şiirinde, başka bir şiirinde, "İşçi Bayramına Rastgelen Bir Uğurlama Havası" çevremizi sarıyor. Sahiler Düş Düşler Sahi'yle Yılmaz Erdoğan, yine yapacağını yapıyor...Youtube'da okuduğu "Etme" şiirinin tıklanma sayısı milyonu geçmiş durumda. Sesinden bir mısra duyunca olduğumuz yerde duraklamamız gibi, yazdıklarını okuyan gözlerimiz de sayfa kenarlarına istemsiz takılıyor bazen.
Kitabın girişindeki manzum otobiyografisinde şair, hakkını teslim ediyor bir ritüelin: "1985 yılının eylül ayında İstanbul'a, tıpkı ilerde meşhur olacak herkes gibi, Haydarpaşa garının merdivenlerinden girildi..." Yılmaz Erdoğan'a göre hayat hem mutlu, hem umutsuz; hem kesin, hem belirsiz... Zaman zaman ucunu kaçırmamız kaçınılmaz bazı şeylerin.
Sahiler Düş Düşler Sahi, her dizesinde hayatın, Türkiye'nin, komedinin, hüznün ve sizin bir parçanızı taşıyan; yine tekrar tekrar okuyacağınız, seveceğiniz bir kitap.