Allah inancı, bütün semavî dinlerin özellikle İslâm'ın temelidir. İnsan, Allah'ın niteliklerini Kur'ân ve sünnet ışığında düzgün tarzda öğrendiği, kafasına takılan sorulara doğru bir şekilde cevap bulabildiği oranda Allah'ı sever ve inanır.
Allah'ın özellikleri, sıfatları nelerdir?
Allah kendisine, nasıl ve ne şekilde imânı kabul eder?
Allah neleri sever ve kimlerden râzı olur?
Allah'ın zâtını niçin göremiyoruz?
vb. sorularla yaratıcıyı merak etmektedir. Kur'ân'da “Bilmiyorsanız ilim ehline/bilenlere sorunuz” (Nahl, 16/43; Enbiyâ, 21/7) denilir. Hz. Peygamber de “Madem bilmiyorlardı, niye sormadılar. Bilgisizliğin şifası sormaktır” (Ebû Dâvud, Taharet 127) diyerek dini konularda mazaret ve cehâletin ortadan kaldırılmasını istemektedir.
“100 SORUDA ALLAH İNANCI” adlı elinizdeki bu çalışma Allah ile ilgili sorulan sorulara Kur'ân ve sünnet ışığında akâid ve kelâm ilmi Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat çerçevesinde verilen kısa cevaplardan oluşmaktadır.
Allah inancı, bütün semavî dinlerin özellikle İslâm'ın temelidir. İnsan, Allah'ın niteliklerini Kur'ân ve sünnet ışığında düzgün tarzda öğrendiği, kafasına takılan sorulara doğru bir şekilde cevap bulabildiği oranda Allah'ı sever ve inanır.
Allah'ın özellikleri, sıfatları nelerdir?
Allah kendisine, nasıl ve ne şekilde imânı kabul eder?
Allah neleri sever ve kimlerden râzı olur?
Allah'ın zâtını niçin göremiyoruz?
vb. sorularla yaratıcıyı merak etmektedir. Kur'ân'da “Bilmiyorsanız ilim ehline/bilenlere sorunuz” (Nahl, 16/43; Enbiyâ, 21/7) denilir. Hz. Peygamber de “Madem bilmiyorlardı, niye sormadılar. Bilgisizliğin şifası sormaktır” (Ebû Dâvud, Taharet 127) diyerek dini konularda mazaret ve cehâletin ortadan kaldırılmasını istemektedir.
“100 SORUDA ALLAH İNANCI” adlı elinizdeki bu çalışma Allah ile ilgili sorulan sorulara Kur'ân ve sünnet ışığında akâid ve kelâm ilmi Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat çerçevesinde verilen kısa cevaplardan oluşmaktadır.