Akşam olmak üzereydi. Tarlanın başında oturan kadın Derviş'i karşısında görünce umursadı bile. Derviş kadının yüzüne baktı ama o başını yukarıya bile kaldırmadı. Küçük bir ağaç çubukla toprağı kazıyordu. Derviş seslendi: "Acını duyuyorum. Senin acın herkesin acısı..."
Kadın donuk bir sesle yanıtladı: "Beni ilk kez görüyorsun, benim acımı nereden bileceksin yabancı?"
"Ama insanı biliyorum" dedi Derviş.
Sözü burada kesti ve yaşlı kadına heybesinden çıkardığı dağ meyvesini uzattı. Kadın almadı. Kalktı, testisinden ayran doldurdu ve Derviş'e uzattı. Derviş hiçbir alınma göstermeden armağanı kabul etti...
Akşam olmak üzereydi. Tarlanın başında oturan kadın Derviş'i karşısında görünce umursadı bile. Derviş kadının yüzüne baktı ama o başını yukarıya bile kaldırmadı. Küçük bir ağaç çubukla toprağı kazıyordu. Derviş seslendi: "Acını duyuyorum. Senin acın herkesin acısı..."
Kadın donuk bir sesle yanıtladı: "Beni ilk kez görüyorsun, benim acımı nereden bileceksin yabancı?"
"Ama insanı biliyorum" dedi Derviş.
Sözü burada kesti ve yaşlı kadına heybesinden çıkardığı dağ meyvesini uzattı. Kadın almadı. Kalktı, testisinden ayran doldurdu ve Derviş'e uzattı. Derviş hiçbir alınma göstermeden armağanı kabul etti...