14. Yüzyılın başında çok ağır bir tempoda gelişen Osmanlı İmparatorluğu, 1354'de Gelibolu'ya geçtikten sonra sür'atla büyümeye başladı. Anadolu'nun kuzey batısında yerleşen bu küçük Türk beyliği, etrafı kuvvetli Türk emirlikler ile çevrilmiş bulunduğundan genişleme imkanlarından yoksundu ve ancak Rumeli'ye geçtikten sonra genişleme ve kuvvetlenme imkanlarına kavuştu. Osmanlı İmparatorluğunun temelini Avrupa'daki arazisi oluşturacaktı. Osmanlıların emelsiz başarıları, Bizans'ın ve diğer Balkan ülkelerinin zaif ve Batı Hristiyan aleminin karşılık içinde bulunması sayesinde gerçekleşiyordu. Daha başlangıçta Bizans'ın iç kavgalarına karışıyor, böylece ülkenin yollarını ve zenginliğini öğreniyor, diğer taraftan da Balkan ülkelerinin zaafını görüyor ve böylece ileride girişicekleri fetihlere gerekli bütün bilgileri kolayca elde ediyorlardı.
(Kitabın İçinden)
14. Yüzyılın başında çok ağır bir tempoda gelişen Osmanlı İmparatorluğu, 1354'de Gelibolu'ya geçtikten sonra sür'atla büyümeye başladı. Anadolu'nun kuzey batısında yerleşen bu küçük Türk beyliği, etrafı kuvvetli Türk emirlikler ile çevrilmiş bulunduğundan genişleme imkanlarından yoksundu ve ancak Rumeli'ye geçtikten sonra genişleme ve kuvvetlenme imkanlarına kavuştu. Osmanlı İmparatorluğunun temelini Avrupa'daki arazisi oluşturacaktı. Osmanlıların emelsiz başarıları, Bizans'ın ve diğer Balkan ülkelerinin zaif ve Batı Hristiyan aleminin karşılık içinde bulunması sayesinde gerçekleşiyordu. Daha başlangıçta Bizans'ın iç kavgalarına karışıyor, böylece ülkenin yollarını ve zenginliğini öğreniyor, diğer taraftan da Balkan ülkelerinin zaafını görüyor ve böylece ileride girişicekleri fetihlere gerekli bütün bilgileri kolayca elde ediyorlardı.
(Kitabın İçinden)