İstanbul'da Başbakanlık Osmanlı Arşivi Maliyeden Müdevver no. 241'de muhafaza edilen Akşehir Mufassal Defteri'ni ilmi bir değerlendirme ile tam metin olarak yayınlıyoruz. Söz konusu defter, Osmanlı tahrir defterleinden biridir ve başka bir nüshası şimdilik bilinmemektedir. Osmanlı-Karamanoğulları münasebetleri açısından pek değerlidir. Defterin eksik olduğu anlaşılmaktadır. Zira, ilk kısımda, Beyşehir'e ait bir Müsellem Defteri bulunmaktadır. Ancak, defterin esas kısmını Akşehir Sancağı teşkil eder. Akşehir, Doğanhisar, Ilgın, Zengicek ve İnsuyu bölgeleri, Fatih Mehmed tarafından ele geçirilince, büyük ihtimalle 1466 yılında, genel bir tahrir yaptırılmıştır. Karamaoğulları ile Osmanlılar arasındaki hudut yeniden belirlenmiştir.
Buna göre. Saideli (Kadınhanı) hudut kabul edilmiştir. Eski sınır Çarşamba Suyu üzerinde bazı tahsislerin yapıldığı ve Çarşamba Suyu'nun kuzey taraflarında yer alan dağ silsilesinin (Sultan dağları) Osmanlılar'da kaldığı görülmektedir. Bu defter, Konya'nın kuzeyinde kalan bölgenin on beşinci yüzyıl tarihi açısından çok değerli bir kaynak eserdir.
İstanbul'da Başbakanlık Osmanlı Arşivi Maliyeden Müdevver no. 241'de muhafaza edilen Akşehir Mufassal Defteri'ni ilmi bir değerlendirme ile tam metin olarak yayınlıyoruz. Söz konusu defter, Osmanlı tahrir defterleinden biridir ve başka bir nüshası şimdilik bilinmemektedir. Osmanlı-Karamanoğulları münasebetleri açısından pek değerlidir. Defterin eksik olduğu anlaşılmaktadır. Zira, ilk kısımda, Beyşehir'e ait bir Müsellem Defteri bulunmaktadır. Ancak, defterin esas kısmını Akşehir Sancağı teşkil eder. Akşehir, Doğanhisar, Ilgın, Zengicek ve İnsuyu bölgeleri, Fatih Mehmed tarafından ele geçirilince, büyük ihtimalle 1466 yılında, genel bir tahrir yaptırılmıştır. Karamaoğulları ile Osmanlılar arasındaki hudut yeniden belirlenmiştir.
Buna göre. Saideli (Kadınhanı) hudut kabul edilmiştir. Eski sınır Çarşamba Suyu üzerinde bazı tahsislerin yapıldığı ve Çarşamba Suyu'nun kuzey taraflarında yer alan dağ silsilesinin (Sultan dağları) Osmanlılar'da kaldığı görülmektedir. Bu defter, Konya'nın kuzeyinde kalan bölgenin on beşinci yüzyıl tarihi açısından çok değerli bir kaynak eserdir.