16. yüzyıl Osmanlı döneminin siyasi, askeri ve ekonomik alanlarda büyük ilerlemeler katettiği bir yüzyıldır. İmparatorluğun gelişimi dili de aynı ölçüde etkilemiş ve Türk dili için bugün kaynak niteliğinde olan pek çok kültürve dil hazinesi kaleme alınmıştır. Yazılan eserler, konularına göre edebi, tarihi, dini ve tıp alanlarında olmak üzere çeşitlilik gösterir. Çalışmamıza konu olan eser 16. yüzyılın hekimlerinden Kaysûnîzâde Nidâî'ye ait olan Rebí‘u's-Selāme'dir. Klasik Osmanlı Türkçesi dönemi ürünü olan risale; veba hakkında yazılmıştır. Eserin içeriğini veba ve veba salgını ile tıbbî, şer'î ve hikemî olarak tecrübe edilmiş olan ilaç terkipleri oluşturmuştur.
16. yüzyıl Osmanlı döneminin siyasi, askeri ve ekonomik alanlarda büyük ilerlemeler katettiği bir yüzyıldır. İmparatorluğun gelişimi dili de aynı ölçüde etkilemiş ve Türk dili için bugün kaynak niteliğinde olan pek çok kültürve dil hazinesi kaleme alınmıştır. Yazılan eserler, konularına göre edebi, tarihi, dini ve tıp alanlarında olmak üzere çeşitlilik gösterir. Çalışmamıza konu olan eser 16. yüzyılın hekimlerinden Kaysûnîzâde Nidâî'ye ait olan Rebí‘u's-Selāme'dir. Klasik Osmanlı Türkçesi dönemi ürünü olan risale; veba hakkında yazılmıştır. Eserin içeriğini veba ve veba salgını ile tıbbî, şer'î ve hikemî olarak tecrübe edilmiş olan ilaç terkipleri oluşturmuştur.