Osmanlı Devleti'nde iktidara müdahalede bulunma geleneği Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Cumhuriyet'in kuruluşunda etkin bir role sahip olan askerler, zamanla kendilerini devletin kurucu gücü ve koruyucusu olarak görmeye başlamış; Cumhuriyet değerlerini koruma, muhafaza etme iddiası ile sisteme müdahale etmeye devam etmişlerdir. Müdahaleler sadece asker tarafından olmamış, medreseler, üniversiteler, mülki ve adli bürokrasi ve basın her zaman müdahale zemininin ve şartlarının hazırlanmasında öncü rol oynamışlardır. Osmanlı Tarihinin son üç asrı iktidara müdahalelerin en çok yaşandığı asırlardır. Osmanlı Devleti, 623 yıllık tarihinde on dört kez müdahale yaşamıştır. Tarih kitaplarında, bu müdahalelerin sebepleri üzerinde durulmaz; tahttan indirmeye mesnet olan olay her ne ise bu ön planda tutulur; olayın faillerinin istekleri sebep olarak gösterilir. Ancak isyanın arka planında kim/kimler bulunmaktadır? İsyanın uluslararası bir bağlantısı var mıdır? Ne yazık ki tarih kitaplarımız bu sorulara cevap aramamışlardır. Müdahalelerin her birinin, dikkat çeken en önemli özelliği, hükümdarların; ülkenin güçlendirilmesi amacıyla attığı adımlar sonrasında gerçekleştirilmiş olmasıdır. 20. yüzyılın başlarında gerçekleştirilen 31 Mart askeri müdahalesi Devletin yıkılma sürecini başlatmış, Babıali hükûmet darbesi ise bu süreci hızlandırmıştır. Cumhuriyet devrinde de iktidara müdahaleler, kısa Cumhuriyet tarihinde hayli fazladır. İlk müdahale, Cumhuriyetin otuz yedinci yılında, 27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleştirilmiştir. 27 Mayıs, ülke çok partili sisteme geçtikten on yıl sonra, kanlı bir darbe olarak tarihe geçmiştir.12 Mart Muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi, 28 Şubat Müdahalesi, 27 Nisan e-Muhtırası ve nihayetinde 15 Temmuz Kalkışması... Her biri, Cumhuriyet tarihinin kaydettiği iktidara müdahalelerdir. Elinizdeki bu kitap, Atatürk Araştırma Merkezi ve Bozok Üniversitesi Rektörlüğü iş birliğinde 21-23 Mart 2018 tarihleri arasında Yozgat'ta düzenlenen "19. Yüzyıldan Günümüze Türkiye'de iktidara Müdahaleler ve Darbeler Uluslararası Sempozyumu"nda sunulan bildirilerden oluşmaktadır. Bu uluslararası sempozyum ile akademi dünyasının yerli ve yabancı pek çok mümtaz şahsiyeti, tebliğleriyle tarihimizin karanlık safhalarını oluşturan "iktidara müdahaleler" konusundaki birikimlerini; yeni bilgiler, belgeler ve bakış açılarıyla bilim dünyası ve kamunun istifadesine sunmuşlardır.
Osmanlı Devleti'nde iktidara müdahalede bulunma geleneği Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Cumhuriyet'in kuruluşunda etkin bir role sahip olan askerler, zamanla kendilerini devletin kurucu gücü ve koruyucusu olarak görmeye başlamış; Cumhuriyet değerlerini koruma, muhafaza etme iddiası ile sisteme müdahale etmeye devam etmişlerdir. Müdahaleler sadece asker tarafından olmamış, medreseler, üniversiteler, mülki ve adli bürokrasi ve basın her zaman müdahale zemininin ve şartlarının hazırlanmasında öncü rol oynamışlardır. Osmanlı Tarihinin son üç asrı iktidara müdahalelerin en çok yaşandığı asırlardır. Osmanlı Devleti, 623 yıllık tarihinde on dört kez müdahale yaşamıştır. Tarih kitaplarında, bu müdahalelerin sebepleri üzerinde durulmaz; tahttan indirmeye mesnet olan olay her ne ise bu ön planda tutulur; olayın faillerinin istekleri sebep olarak gösterilir. Ancak isyanın arka planında kim/kimler bulunmaktadır? İsyanın uluslararası bir bağlantısı var mıdır? Ne yazık ki tarih kitaplarımız bu sorulara cevap aramamışlardır. Müdahalelerin her birinin, dikkat çeken en önemli özelliği, hükümdarların; ülkenin güçlendirilmesi amacıyla attığı adımlar sonrasında gerçekleştirilmiş olmasıdır. 20. yüzyılın başlarında gerçekleştirilen 31 Mart askeri müdahalesi Devletin yıkılma sürecini başlatmış, Babıali hükûmet darbesi ise bu süreci hızlandırmıştır. Cumhuriyet devrinde de iktidara müdahaleler, kısa Cumhuriyet tarihinde hayli fazladır. İlk müdahale, Cumhuriyetin otuz yedinci yılında, 27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleştirilmiştir. 27 Mayıs, ülke çok partili sisteme geçtikten on yıl sonra, kanlı bir darbe olarak tarihe geçmiştir.12 Mart Muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi, 28 Şubat Müdahalesi, 27 Nisan e-Muhtırası ve nihayetinde 15 Temmuz Kalkışması... Her biri, Cumhuriyet tarihinin kaydettiği iktidara müdahalelerdir. Elinizdeki bu kitap, Atatürk Araştırma Merkezi ve Bozok Üniversitesi Rektörlüğü iş birliğinde 21-23 Mart 2018 tarihleri arasında Yozgat'ta düzenlenen "19. Yüzyıldan Günümüze Türkiye'de iktidara Müdahaleler ve Darbeler Uluslararası Sempozyumu"nda sunulan bildirilerden oluşmaktadır. Bu uluslararası sempozyum ile akademi dünyasının yerli ve yabancı pek çok mümtaz şahsiyeti, tebliğleriyle tarihimizin karanlık safhalarını oluşturan "iktidara müdahaleler" konusundaki birikimlerini; yeni bilgiler, belgeler ve bakış açılarıyla bilim dünyası ve kamunun istifadesine sunmuşlardır.