1928 yılı başlarında Bursa Amerikan Kız Koleji'nde yaşanan Tanassur (Hıristiyanlaşma) hâdisesi o dönemde Türk kamuoyunda çok önemli tartışma ve tepkilere sebep olmuştu. Mesele laik bir idareye geçmek isteyen Türkiye Cumhuriyeti'ni de oluş tarzı ve sonuçları açısından sıkıntıya sokmuş ve çok fazla telaşlandırmıştı. Çünkü bir yandan laikliğin geleceği, diğer yandan halkın dinî bir meselede gösterdiği hassasiyet, hükümeti adeta köşeye sıkıştırmıştı.
O devrin gazeteleri ve en önemli aydınları bu mesele hakkında dikkate değer tespit ve tenkitlerde bulunmuşlardı. Hâdise, laik bir ülkede dinî faaliyetlerin, özellikle de milli hayatla çatışan misyonerlik faaliyetlerinin nasıl sürdürülebileceği konusunda çok ilginç tartışmalara sebep olmuştu.
Bu kitapta hem halkın misyoner faaliyetlerine gösterdiği tepkiyi hem de dönemin entelektüel ve siyasî çehrelerinin hadiseyi nasıl yorumladığını okuyacaksınız…
1928 yılı başlarında Bursa Amerikan Kız Koleji'nde yaşanan Tanassur (Hıristiyanlaşma) hâdisesi o dönemde Türk kamuoyunda çok önemli tartışma ve tepkilere sebep olmuştu. Mesele laik bir idareye geçmek isteyen Türkiye Cumhuriyeti'ni de oluş tarzı ve sonuçları açısından sıkıntıya sokmuş ve çok fazla telaşlandırmıştı. Çünkü bir yandan laikliğin geleceği, diğer yandan halkın dinî bir meselede gösterdiği hassasiyet, hükümeti adeta köşeye sıkıştırmıştı.
O devrin gazeteleri ve en önemli aydınları bu mesele hakkında dikkate değer tespit ve tenkitlerde bulunmuşlardı. Hâdise, laik bir ülkede dinî faaliyetlerin, özellikle de milli hayatla çatışan misyonerlik faaliyetlerinin nasıl sürdürülebileceği konusunda çok ilginç tartışmalara sebep olmuştu.
Bu kitapta hem halkın misyoner faaliyetlerine gösterdiği tepkiyi hem de dönemin entelektüel ve siyasî çehrelerinin hadiseyi nasıl yorumladığını okuyacaksınız…