“...Edebiyat türleri içerisinde 12 Eylül darbesinden ve darbe sonrası oluşan atmosferden en fazla etkilenen türlerin başında tiyatro edebiyatı gelmektedir. Çünkü genel anlamda tiyatro, özel anlamda ise oyun yazarlığı paradoksal bir biçimde hem toplumların tarihindeki kırılma süreçlerinin öznesi, hem de nesnesi olabilen, toplumla arasında diğer sanat ve edebiyat türlerine göre daha girift ve sıkı bağlar bulunan bir sanattır. Diğer edebi ve sanatsal alanlar darbenin yarattığı negatif ortamdan belirli bir oranda etkilenirken, tiyatro gerek edebi bir tür, gerek bir sahne sanatı ve gerekse toplumla doğrudan ilişki kurmaya dayalı bir yapısı olması nedeniyle darbenin sıkıntılarını daha yoğun bir biçimde yaşamıştır. Tiyatronun kurum olarak yaşadığı sıkıntılar, seyircinin farklı alanlara kayan ilgisi, sansür ve baskı nedeniyle toplumsal konuları işlemenin zorluğu, oyun yazarlarının popüler ve bireyci eğilimlerden etkilenmeleri gibi birtakım sebepler, Türkiye'de tiyatro edebiyatını derinden etkilemiştir...”
“...Edebiyat türleri içerisinde 12 Eylül darbesinden ve darbe sonrası oluşan atmosferden en fazla etkilenen türlerin başında tiyatro edebiyatı gelmektedir. Çünkü genel anlamda tiyatro, özel anlamda ise oyun yazarlığı paradoksal bir biçimde hem toplumların tarihindeki kırılma süreçlerinin öznesi, hem de nesnesi olabilen, toplumla arasında diğer sanat ve edebiyat türlerine göre daha girift ve sıkı bağlar bulunan bir sanattır. Diğer edebi ve sanatsal alanlar darbenin yarattığı negatif ortamdan belirli bir oranda etkilenirken, tiyatro gerek edebi bir tür, gerek bir sahne sanatı ve gerekse toplumla doğrudan ilişki kurmaya dayalı bir yapısı olması nedeniyle darbenin sıkıntılarını daha yoğun bir biçimde yaşamıştır. Tiyatronun kurum olarak yaşadığı sıkıntılar, seyircinin farklı alanlara kayan ilgisi, sansür ve baskı nedeniyle toplumsal konuları işlemenin zorluğu, oyun yazarlarının popüler ve bireyci eğilimlerden etkilenmeleri gibi birtakım sebepler, Türkiye'de tiyatro edebiyatını derinden etkilemiştir...”