20. yüzyılın hemen başında Osmanlı Devleti ile Fransa arasında yaşanan diplomatik kriz görünürde bir borç meselesinden kaynaklanmış ise de arka planında devletler arasında dozu giderek artan emperyalist rekabet ve nüfuz mücadelesinin var olduğu anlaşılıyor. Almanya karşısında 1870'te Almann birliğinin öncüsü Prusya karşısında aldığı mağlubiyetin bir süre yoğun bir iç mücadele ve çekişme dönemi geçiren Fransa yüzyılın sonunda yönünü bir kez daha dışarıya çevirmiş ve daha aktif bir dış politika izlemeye başlamıştır. Bu süreçte geleneksel Fransız nüfuz bölgesi olarak değerlendirilen Levant'te bir Alman rekabeti ile karşılaşmıştır. 19. yüzyılın son çeyreğinde siyasi ve ekonomik güç kaybı yaşamakta olan Osmanlı Devleti Tanzimat döneminden itibaren sayısı artan birtakım dış baskılara ve müdahalelere maruz kalmıştır. II. Abdülhamid döneminde bu dış müdahalelerin sayısında bir azalma olmasına rağmen tamamen önlenmeleri mümkün olmamıştır. İşte Osmanlı Devleti ile Fransa arasında yaşanan 1901 çatışması Levant'te kendi nüfuz ve prestijini koruma arayışındaki Fransa'nın Osmanlı Devleti ile anlaşmazlık halinde olduğu başta Lorando ve Tubini alacakları olmak üzere çeşitli konuları kullanarak sonuca ulaşmak için diplomatik baskı ve askerî müdahale yöntemlerini kullandığı bir hadisedir. 1901 Osmanlı-Fransa çatışmasının tam olarak anlaşılması için dönemin uluslararası hukuku ve diplomasisine hâkim anlayışın bilinmesi, devletlerarası rekabetin parametrelerinin anlaşılması, Osmanlı diplomasisi ve siyasetinin karar alma süreçleri ve pratiklerinin olayların gidişatına etkisi gibi birçok değişkenin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Elinizdeki kitap böyle birçok bileşene sahip bir diplomatik mücadelenin tarihini geniş bir perspektiften sunmayı amaçlamaktadır.
20. yüzyılın hemen başında Osmanlı Devleti ile Fransa arasında yaşanan diplomatik kriz görünürde bir borç meselesinden kaynaklanmış ise de arka planında devletler arasında dozu giderek artan emperyalist rekabet ve nüfuz mücadelesinin var olduğu anlaşılıyor. Almanya karşısında 1870'te Almann birliğinin öncüsü Prusya karşısında aldığı mağlubiyetin bir süre yoğun bir iç mücadele ve çekişme dönemi geçiren Fransa yüzyılın sonunda yönünü bir kez daha dışarıya çevirmiş ve daha aktif bir dış politika izlemeye başlamıştır. Bu süreçte geleneksel Fransız nüfuz bölgesi olarak değerlendirilen Levant'te bir Alman rekabeti ile karşılaşmıştır. 19. yüzyılın son çeyreğinde siyasi ve ekonomik güç kaybı yaşamakta olan Osmanlı Devleti Tanzimat döneminden itibaren sayısı artan birtakım dış baskılara ve müdahalelere maruz kalmıştır. II. Abdülhamid döneminde bu dış müdahalelerin sayısında bir azalma olmasına rağmen tamamen önlenmeleri mümkün olmamıştır. İşte Osmanlı Devleti ile Fransa arasında yaşanan 1901 çatışması Levant'te kendi nüfuz ve prestijini koruma arayışındaki Fransa'nın Osmanlı Devleti ile anlaşmazlık halinde olduğu başta Lorando ve Tubini alacakları olmak üzere çeşitli konuları kullanarak sonuca ulaşmak için diplomatik baskı ve askerî müdahale yöntemlerini kullandığı bir hadisedir. 1901 Osmanlı-Fransa çatışmasının tam olarak anlaşılması için dönemin uluslararası hukuku ve diplomasisine hâkim anlayışın bilinmesi, devletlerarası rekabetin parametrelerinin anlaşılması, Osmanlı diplomasisi ve siyasetinin karar alma süreçleri ve pratiklerinin olayların gidişatına etkisi gibi birçok değişkenin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Elinizdeki kitap böyle birçok bileşene sahip bir diplomatik mücadelenin tarihini geniş bir perspektiften sunmayı amaçlamaktadır.