“Türkiye'nin En Eski ve En Çok Basılan Halk Gazetesi”, “Türkiye'nin En Çok Basan Gazetesi” gibi sloganlarla yayınlanan Karagöz gazetesi, Türkiye'nin yakın tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olmuştur. 2. Meşrutiyet'in ilanı ile yayın hayatına başlayan Karagöz gazetesi, yakın siyasi tarihimizde ve buna paralel bir şekilde ilerleyen basın tarihimizde müstesna bir mevkiye sahip olmuştur. Türkiye'nin uzun soluklu yayınları arasında yer alan Karagöz gazetesi, Türk halkı için derin izler taşıyan tarihi anlarda, her zaman yayın faaliyetini sürdürerek, bu anların en önemli tanığı olarak tarihe not düşmüştür.
Türkiye, 2. Dünya Savaşı süresince tarafsızlık ilkesini korumaya çalışırken basın aracılığıyla gerçek düşüncelerini sezdirmiştir. Türkiye, sebebi olmadığı savaşın tarafı olmamak üzere dış politikasını dizayn ederken, basın aracılığıyla kamuoyunu kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Savaş döneminde katı bir enformasyon kontrolü sağlayan Hükûmet, bir taraftan gazeteler vasıtasıyla dış politikada manevra kabiliyeti kazanırken diğer taraftan ise halkın savaş boyunca nabzını tutmaya çalışmıştır. Bu siyasi tablo içerisinde Karagöz'e düşen vazife ise halk gazetesi olarak halka anlaşılır bilgiler vermek ve Hükûmetin savaşla ilgili görüşlerine en yakın görüşü kamuoyu ile paylaşmak olmuştur. Türkiye'nin savaş boyunca izlediği dış politikayı gölge gibi takip eden Karagöz gazetesi, Türkiye için tehlikeli dönemlerde halkta endişe ve paniğe yol açacak haberleri törpüleyerek kamuoyunun kaygı duymasını engellemeye çalışmıştır. Diğer taraftan ise dönem dönem halkın millî, hamasiduygularını harekete geçirerek halkın büsbütün savaşa ilgisiz kalmasının da önüne geçmiştir.
“Türkiye'nin En Eski ve En Çok Basılan Halk Gazetesi”, “Türkiye'nin En Çok Basan Gazetesi” gibi sloganlarla yayınlanan Karagöz gazetesi, Türkiye'nin yakın tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olmuştur. 2. Meşrutiyet'in ilanı ile yayın hayatına başlayan Karagöz gazetesi, yakın siyasi tarihimizde ve buna paralel bir şekilde ilerleyen basın tarihimizde müstesna bir mevkiye sahip olmuştur. Türkiye'nin uzun soluklu yayınları arasında yer alan Karagöz gazetesi, Türk halkı için derin izler taşıyan tarihi anlarda, her zaman yayın faaliyetini sürdürerek, bu anların en önemli tanığı olarak tarihe not düşmüştür.
Türkiye, 2. Dünya Savaşı süresince tarafsızlık ilkesini korumaya çalışırken basın aracılığıyla gerçek düşüncelerini sezdirmiştir. Türkiye, sebebi olmadığı savaşın tarafı olmamak üzere dış politikasını dizayn ederken, basın aracılığıyla kamuoyunu kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Savaş döneminde katı bir enformasyon kontrolü sağlayan Hükûmet, bir taraftan gazeteler vasıtasıyla dış politikada manevra kabiliyeti kazanırken diğer taraftan ise halkın savaş boyunca nabzını tutmaya çalışmıştır. Bu siyasi tablo içerisinde Karagöz'e düşen vazife ise halk gazetesi olarak halka anlaşılır bilgiler vermek ve Hükûmetin savaşla ilgili görüşlerine en yakın görüşü kamuoyu ile paylaşmak olmuştur. Türkiye'nin savaş boyunca izlediği dış politikayı gölge gibi takip eden Karagöz gazetesi, Türkiye için tehlikeli dönemlerde halkta endişe ve paniğe yol açacak haberleri törpüleyerek kamuoyunun kaygı duymasını engellemeye çalışmıştır. Diğer taraftan ise dönem dönem halkın millî, hamasiduygularını harekete geçirerek halkın büsbütün savaşa ilgisiz kalmasının da önüne geçmiştir.