Türkiye'nin demokratikleşme sürecinden 14 Mayıs 1950 genel seçimi ileri bir adım ve yeni bir dönemin miladı olmuştur. Tarihinde ilk kez siyası iktidar kadrosu halkın oyu ile belirlenmiş, iktidar sandıktan çıkan "milli irade" doğrultusunda el değiştirmiştir. Bu gelişme "beyaz ihtilal" olarak ifade edilmiştir.
On yıl sonra 27 Mayıs 1960'da Silahlı Kuvvetlerden bir grup subayın başını çektiği ve bazı sivil kesimlerin de desteklediği umutları karartmakla kalmamış demokratikleşme sürecinin çok gerilere gitmesine yol açmıştır.
Darbecilerden oluşan Milli Birlik Komitesi yönetimi iktidarı sivillere bırakırken geriye olağanüstü yargılamalar, karalamalar, "milli irade"nin mahkum edilmesi, idamlar, acılar, küskünler, aşağılamalar, yasaklamalar ve bir dizi kırgınlıklar bırakmıştır.
Bu kitap, 27 Mayısla ilgili gözlemleri, hatıraları ve düşünceleri bir kez daha gözler önüne getirmekte bu acıların yeniden yaşanmaması dilenmektedir.
Türkiye'nin demokratikleşme sürecinden 14 Mayıs 1950 genel seçimi ileri bir adım ve yeni bir dönemin miladı olmuştur. Tarihinde ilk kez siyası iktidar kadrosu halkın oyu ile belirlenmiş, iktidar sandıktan çıkan "milli irade" doğrultusunda el değiştirmiştir. Bu gelişme "beyaz ihtilal" olarak ifade edilmiştir.
On yıl sonra 27 Mayıs 1960'da Silahlı Kuvvetlerden bir grup subayın başını çektiği ve bazı sivil kesimlerin de desteklediği umutları karartmakla kalmamış demokratikleşme sürecinin çok gerilere gitmesine yol açmıştır.
Darbecilerden oluşan Milli Birlik Komitesi yönetimi iktidarı sivillere bırakırken geriye olağanüstü yargılamalar, karalamalar, "milli irade"nin mahkum edilmesi, idamlar, acılar, küskünler, aşağılamalar, yasaklamalar ve bir dizi kırgınlıklar bırakmıştır.
Bu kitap, 27 Mayısla ilgili gözlemleri, hatıraları ve düşünceleri bir kez daha gözler önüne getirmekte bu acıların yeniden yaşanmaması dilenmektedir.