"Türkiye'de, 2013 yılının Haziran ayına girerken ülkenin siyasal tarihi açısından oldukça önemli olaylar yaşandı. Gezi Parkı'ndaki ağaçların sökülmesi ve park alanına alışveriş merkezi yapılmasına karşı başlatılan bu gösteriler, kolluk güçlerinin orantısız müdahalesiyle daha da büyüdü ve dünya çapında takip edilen ve haftalara yayılan gösteriler dizisine neden oldu. Bu gösteriler sırasında trajik şekilde, biri polis, beşi sivil, altı insanımız yaşamını kaybetti. Çok sayıda kişi yaralandı, gözaltına alındı veya tutuklandı.
Tüm bu yaşananlar sırasında toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin yaygın bir tartışma yeniden başlamış oldu. Bu tartışmalar, gerek kolluk güçlerinin gerekse sivillerin bu anayasal hak konusunda fahiş hatalara düştüğünü gösterdi. Elinizdeki çalışma, anılan olayların yaşandığı tarihlerde, yaşanan trajedilere karşı sorumluluk duygusuyla ve kamuoyundaki toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin bilgi edinme talebine mütevazı da olsa yanıt üretebilmek için hazırlandı. Nitekim soru ve cevaplar biçimindeki metot, bu hassasiyet dikkate alınarak tercih edildi. Tüketici bir nitelik taşımasa da bu çalışmanın, gerçekten de insan haklarına inanan hak öznelerine, kolluk güçlerine ve yetkililere yardımcı olacağını umuyorum."
"Türkiye'de, 2013 yılının Haziran ayına girerken ülkenin siyasal tarihi açısından oldukça önemli olaylar yaşandı. Gezi Parkı'ndaki ağaçların sökülmesi ve park alanına alışveriş merkezi yapılmasına karşı başlatılan bu gösteriler, kolluk güçlerinin orantısız müdahalesiyle daha da büyüdü ve dünya çapında takip edilen ve haftalara yayılan gösteriler dizisine neden oldu. Bu gösteriler sırasında trajik şekilde, biri polis, beşi sivil, altı insanımız yaşamını kaybetti. Çok sayıda kişi yaralandı, gözaltına alındı veya tutuklandı.
Tüm bu yaşananlar sırasında toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin yaygın bir tartışma yeniden başlamış oldu. Bu tartışmalar, gerek kolluk güçlerinin gerekse sivillerin bu anayasal hak konusunda fahiş hatalara düştüğünü gösterdi. Elinizdeki çalışma, anılan olayların yaşandığı tarihlerde, yaşanan trajedilere karşı sorumluluk duygusuyla ve kamuoyundaki toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin bilgi edinme talebine mütevazı da olsa yanıt üretebilmek için hazırlandı. Nitekim soru ve cevaplar biçimindeki metot, bu hassasiyet dikkate alınarak tercih edildi. Tüketici bir nitelik taşımasa da bu çalışmanın, gerçekten de insan haklarına inanan hak öznelerine, kolluk güçlerine ve yetkililere yardımcı olacağını umuyorum."