“Ben Mecnun. Birçoğunuz iyi tanır beni. Bozuk para statüsünde geçen, üzeri selobantlı gariban bir 5 lirayım ben. Nasır tutmuş ellerin, yamalı ceplerin müdavimiyim. Pahalı çantalara, afili cüzdanlara alışık değilim. Ara ara hayatlarınıza girer, genellikle yirmi dört saat bile geçmeden çıkar giderim. Fazlasıyla duygusalım ama vedalaşma sahnelerini pek sevmem. Çok gezdiğim için bavulum her daim hazırdır benim...”
Bu defa her şey çok farklı. Belki de ilk kez bir banknotun hayat hikâyesine konuk oluyor, onunla birlikte gülüp o ağladığında ağlıyoruz. Sarı Çizmeli'nin kaleminde can bulan Mecnun'un başına gelenleri öğrenmeye hazır mısınız?
“Ben Mecnun. Birçoğunuz iyi tanır beni. Bozuk para statüsünde geçen, üzeri selobantlı gariban bir 5 lirayım ben. Nasır tutmuş ellerin, yamalı ceplerin müdavimiyim. Pahalı çantalara, afili cüzdanlara alışık değilim. Ara ara hayatlarınıza girer, genellikle yirmi dört saat bile geçmeden çıkar giderim. Fazlasıyla duygusalım ama vedalaşma sahnelerini pek sevmem. Çok gezdiğim için bavulum her daim hazırdır benim...”
Bu defa her şey çok farklı. Belki de ilk kez bir banknotun hayat hikâyesine konuk oluyor, onunla birlikte gülüp o ağladığında ağlıyoruz. Sarı Çizmeli'nin kaleminde can bulan Mecnun'un başına gelenleri öğrenmeye hazır mısınız?