7. Uluslararası Karşılaştırmalı Edebi̇yat Bi̇li̇mi̇ Kongresi̇ Bi̇ldi̇ri̇ Ki̇tabı

Stok Kodu:
9786052228869
Boyut:
16.00x23.50
Sayfa Sayısı:
582
Basım Yeri:
Sivas
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%10 indirimli
120,00
108,00
9786052228869
397159
7. Uluslararası Karşılaştırmalı Edebi̇yat Bi̇li̇mi̇ Kongresi̇ Bi̇ldi̇ri̇ Ki̇tabı
7. Uluslararası Karşılaştırmalı Edebi̇yat Bi̇li̇mi̇ Kongresi̇ Bi̇ldi̇ri̇ Ki̇tabı
108.00

Goethe'nin “Ulusal edebiyat artık bir şey ifade etmiyor, dünya edebiyatının zamanı geldi, herkes bu dönemi hızlandırmak için buna katkıda bulunmak zorundadır” demesinin üzerinden yaklaşık iki yüz yıl geçti. Goethe ortaya atmış olduğu “dünya edebiyatı” kavramı ile edebiyatlar arasındaki iletişimi ve etkileşimi vurgulamak istemişti. Bu bir bakıma dünya kültürü anlamına geliyordu ve insanlık kültürünün bir üst basamağıydı. Sadece edebiyatlar arasındaki etkileşim değil, ortak bir duygu birliği geliştirme yolunda da önemli bir adımdı dünya edebiyatı.

Karşılaştırma her zaman bilimlerin bir yöntemi olmuştur. Bu bağlamda yüzyılımızın başında edebiyatlar arasındaki alışverişe dikkat çeken çalışmaların yoğunluğu göze çarpar. Toplumların birbirleri hakkındaki yorumlarını ortak bir buluşma noktasına doğru hareketlendiren bu çalışmalar sadece edebiyat alanıyla sınırlı kalmayıp, psikolojiden sosyolojiye, tarih biliminden antropolojiye ve genel anlamıyla kültür bilimlerini kapsamaktadır. Günümüze bakıldığında edebiyatlar, dolayısıyla kültürler arası iletişime daha çok ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Eskiden uzakta olanlarla karşılaşmalar gündelik hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Ötekileştirme, önyargı oluşturma veya belli gruplar hakkında oluşturduğumuz basmakalıp düşüncelerin yön verici etkisi hayatımızın her alanına yansımaktadır. Bir yandan küresellik iddiaları sınır tanımayan bir hareketliliğe olanak tanırken, diğer yandan farklılıkları ön plana çıkararak yerelliğin bir zenginlik olarak korunması çabaları dikkat çekicidir. Bu çok farklı kültürlerin karşılaşmalarında kimlik konusu da önemli bir sorunsal olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendi kültürünü koruyarak, diğer kültürü anlama deneyimleri yüzyıllardır yaşanan toplumsal çabalardan biridir. Komşularla ilişkiler kültürel zenginlik anlamına gelebileceği gibi, gerilimli bir ilişkiyi de ifade edebilir.

10-12 Ekim 2018 tarihlerinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde düzenlemiş olduğumuz VII. Uluslararası Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi Kongresi çerçevesinde sunulan bildiriler de edebiyatlar ve kültürlerarası ilişkileri gösterme ve yorumlama girişimi olarak alana katkıda bulunma çabasının bir ifadesidir.

Goethe'nin “Ulusal edebiyat artık bir şey ifade etmiyor, dünya edebiyatının zamanı geldi, herkes bu dönemi hızlandırmak için buna katkıda bulunmak zorundadır” demesinin üzerinden yaklaşık iki yüz yıl geçti. Goethe ortaya atmış olduğu “dünya edebiyatı” kavramı ile edebiyatlar arasındaki iletişimi ve etkileşimi vurgulamak istemişti. Bu bir bakıma dünya kültürü anlamına geliyordu ve insanlık kültürünün bir üst basamağıydı. Sadece edebiyatlar arasındaki etkileşim değil, ortak bir duygu birliği geliştirme yolunda da önemli bir adımdı dünya edebiyatı.

Karşılaştırma her zaman bilimlerin bir yöntemi olmuştur. Bu bağlamda yüzyılımızın başında edebiyatlar arasındaki alışverişe dikkat çeken çalışmaların yoğunluğu göze çarpar. Toplumların birbirleri hakkındaki yorumlarını ortak bir buluşma noktasına doğru hareketlendiren bu çalışmalar sadece edebiyat alanıyla sınırlı kalmayıp, psikolojiden sosyolojiye, tarih biliminden antropolojiye ve genel anlamıyla kültür bilimlerini kapsamaktadır. Günümüze bakıldığında edebiyatlar, dolayısıyla kültürler arası iletişime daha çok ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Eskiden uzakta olanlarla karşılaşmalar gündelik hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Ötekileştirme, önyargı oluşturma veya belli gruplar hakkında oluşturduğumuz basmakalıp düşüncelerin yön verici etkisi hayatımızın her alanına yansımaktadır. Bir yandan küresellik iddiaları sınır tanımayan bir hareketliliğe olanak tanırken, diğer yandan farklılıkları ön plana çıkararak yerelliğin bir zenginlik olarak korunması çabaları dikkat çekicidir. Bu çok farklı kültürlerin karşılaşmalarında kimlik konusu da önemli bir sorunsal olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendi kültürünü koruyarak, diğer kültürü anlama deneyimleri yüzyıllardır yaşanan toplumsal çabalardan biridir. Komşularla ilişkiler kültürel zenginlik anlamına gelebileceği gibi, gerilimli bir ilişkiyi de ifade edebilir.

10-12 Ekim 2018 tarihlerinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde düzenlemiş olduğumuz VII. Uluslararası Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi Kongresi çerçevesinde sunulan bildiriler de edebiyatlar ve kültürlerarası ilişkileri gösterme ve yorumlama girişimi olarak alana katkıda bulunma çabasının bir ifadesidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat