Otobüste, trende, metroda, iş yerinde, sokakta, eylem alanlarında, kalabalıklar arasında, saçları kırlaşmış ya da azalmış, genellikle orta yaş kuşağında ya da daha ileri yaşlarda kimi insanlar vardır aramızda. Mütevazidirler, sakindirler, hoşgörülüdürler, sinirlidirler, serttirler. Kimi yeri geldiğinde kendini, dönemini anlatmaya çalışır, kimisi buna gerek bile duymaz, bildiklerini yaşadıklarını içine atar.
Örgütlü yaşamın değerini, önemini bilirler. Daha da önemlisi, yurtseverliği, dar zamanda dostluğu, paylaşmayı, vefalı olmayı, ol arkadaşlığını iyi bilirler.
12 Mart, hele ki onu aratan 12 Eylül'ün toplumda, insanların üzerinde estirdiği, yakıp yıktığı fırtına unutturulmak isteniyor. “Geldi gitti, oldu bitti artık önümüze bakalım“ anlayışı egemen.
Çünkü bu dönem, bu yaşanan acılar unutturulmak isteniyor. Unutturulsun ki, sorumlular ortaya çıkmasın, hesap vermesinler.
“Oysa biz, onlardan hesap sorulmasını istiyoruz.“
Otobüste, trende, metroda, iş yerinde, sokakta, eylem alanlarında, kalabalıklar arasında, saçları kırlaşmış ya da azalmış, genellikle orta yaş kuşağında ya da daha ileri yaşlarda kimi insanlar vardır aramızda. Mütevazidirler, sakindirler, hoşgörülüdürler, sinirlidirler, serttirler. Kimi yeri geldiğinde kendini, dönemini anlatmaya çalışır, kimisi buna gerek bile duymaz, bildiklerini yaşadıklarını içine atar.
Örgütlü yaşamın değerini, önemini bilirler. Daha da önemlisi, yurtseverliği, dar zamanda dostluğu, paylaşmayı, vefalı olmayı, ol arkadaşlığını iyi bilirler.
12 Mart, hele ki onu aratan 12 Eylül'ün toplumda, insanların üzerinde estirdiği, yakıp yıktığı fırtına unutturulmak isteniyor. “Geldi gitti, oldu bitti artık önümüze bakalım“ anlayışı egemen.
Çünkü bu dönem, bu yaşanan acılar unutturulmak isteniyor. Unutturulsun ki, sorumlular ortaya çıkmasın, hesap vermesinler.
“Oysa biz, onlardan hesap sorulmasını istiyoruz.“