A ve Dem zaman ve mekan içinde arasında insanın kendi serüvenine şiir gözüyle bakan bir kitap. Kitabın bize sunduğu mısraları arasında dolanırken, ruh ile bilinç arasında renkli bir münakaşaya şahit oluyoruz. Bazen rotasını şaşırmış bir göçmen kuşu gibi hiç olmadık bir çırpınışla kayboluyoruz. Uğradığımız bütün kervansaraylar bizim değil. A ve Dem, insanın dünya serüveninde zamana ve mekana ait olamamasını, ‘Ben can nedir bilmezdim, canlarını feda eden insanlar gördüm' diyerek ebediliğin zamandan ve mekândan ne derece yüksek bir makam olduğunu anlatıyor.
A ve Dem zaman ve mekan içinde arasında insanın kendi serüvenine şiir gözüyle bakan bir kitap. Kitabın bize sunduğu mısraları arasında dolanırken, ruh ile bilinç arasında renkli bir münakaşaya şahit oluyoruz. Bazen rotasını şaşırmış bir göçmen kuşu gibi hiç olmadık bir çırpınışla kayboluyoruz. Uğradığımız bütün kervansaraylar bizim değil. A ve Dem, insanın dünya serüveninde zamana ve mekana ait olamamasını, ‘Ben can nedir bilmezdim, canlarını feda eden insanlar gördüm' diyerek ebediliğin zamandan ve mekândan ne derece yüksek bir makam olduğunu anlatıyor.