Özbek edebiyatının Çehov'u olarak bilinen Abdulla Kahhar (Abdulla Qahhor) (17 Eylül 1907 - 25 Mayıs 1968), özgün hikâyeleri ile çağdaş Özbek hikâyeciliğinin karakterini belirleyen bir yazardır. Ayrıca edebî hayata şiirle başlayıp daha sonra roman, uzun hikâye, deneme ve tiyatro türleriyle devam eden çok yönlü bir sanatkârdır.
"Abdulla Kahhar'ın Hikâyeciliği" adlı bu kitapta, yazarın seçilmiş eserleri arasına dâhil ettiği kırk iki hikâyesi incelenmiştir. Türkistan'ın en çalkantılı dönemlerine şahit olan Kahhar, yaşadıklarını hikâyelerine taşır. Ayrıca toplumcu gerçekçi bir anlayışla dönemin pek çok sorununa değinen hikâyeler kaleme alır.
Bu kitabı yazma amacımız, Özbek edebiyatının önemli yazarı Abdulla Kahhar'ı Türkiye'de tanıtmak ve hikâyeci kimliğini ortaya koymaktır. Bu çalışmayla birlikte Türkiye'de Kahhar'a olan ilginin artacağını ve eserlerinin Türkiye Türkçesine aktarılacağını ümit ediyoruz.
Özbek edebiyatının Çehov'u olarak bilinen Abdulla Kahhar (Abdulla Qahhor) (17 Eylül 1907 - 25 Mayıs 1968), özgün hikâyeleri ile çağdaş Özbek hikâyeciliğinin karakterini belirleyen bir yazardır. Ayrıca edebî hayata şiirle başlayıp daha sonra roman, uzun hikâye, deneme ve tiyatro türleriyle devam eden çok yönlü bir sanatkârdır.
"Abdulla Kahhar'ın Hikâyeciliği" adlı bu kitapta, yazarın seçilmiş eserleri arasına dâhil ettiği kırk iki hikâyesi incelenmiştir. Türkistan'ın en çalkantılı dönemlerine şahit olan Kahhar, yaşadıklarını hikâyelerine taşır. Ayrıca toplumcu gerçekçi bir anlayışla dönemin pek çok sorununa değinen hikâyeler kaleme alır.
Bu kitabı yazma amacımız, Özbek edebiyatının önemli yazarı Abdulla Kahhar'ı Türkiye'de tanıtmak ve hikâyeci kimliğini ortaya koymaktır. Bu çalışmayla birlikte Türkiye'de Kahhar'a olan ilginin artacağını ve eserlerinin Türkiye Türkçesine aktarılacağını ümit ediyoruz.