21. yüzyılda insanlarımızın büyük sıkıntılarının temeline/sebebine baktığımızda sahâbe gibi Allah'a yaraşır bir şekilde kulluk vazifelerini yerine getirememeleri olduğunu görmekteyiz. Halbuki Asr-ı Saâdet'e yönümüzü çevirdiğimizde “Abdullah Olmak” demenin insanlar için en büyük ödül ve nimet olduğu son derece aşikâr bir hakikattir. Aynı zamanda “Abdullah Olmak”, Rabbimizin bir projesi olarak insanın yaratış amacının nihai hedefidir.
Allah Resûlü (sas) bir gün buyurdu ki: “Size en hayırlılarınızın kim olduğunu haber vereyim mi?” Sahâbe büyük bir dikkatle: “Evet, ey Allah'ın Resûlü (sas)!” dedi. Efendimiz (sas) de: “Sizin en hayırlınız, görüldüğü zaman aziz ve celil olan Allah'ı hatırlatanınızdır.” buyurdu.
Sahâbeyi hakkıyla tanıyabilmeyi ve onların yollarını yol olarak edinebilmeyi amaçlayan bu eserde, isimleri gibi yaşamlarıyla da Abdullah olmayı başarmış sekiz sahâbînin hayatı üzerinden Allah'a hakkıyla kul olmanın yollarını öğrenmeye çalışacağız.
21. yüzyılda insanlarımızın büyük sıkıntılarının temeline/sebebine baktığımızda sahâbe gibi Allah'a yaraşır bir şekilde kulluk vazifelerini yerine getirememeleri olduğunu görmekteyiz. Halbuki Asr-ı Saâdet'e yönümüzü çevirdiğimizde “Abdullah Olmak” demenin insanlar için en büyük ödül ve nimet olduğu son derece aşikâr bir hakikattir. Aynı zamanda “Abdullah Olmak”, Rabbimizin bir projesi olarak insanın yaratış amacının nihai hedefidir.
Allah Resûlü (sas) bir gün buyurdu ki: “Size en hayırlılarınızın kim olduğunu haber vereyim mi?” Sahâbe büyük bir dikkatle: “Evet, ey Allah'ın Resûlü (sas)!” dedi. Efendimiz (sas) de: “Sizin en hayırlınız, görüldüğü zaman aziz ve celil olan Allah'ı hatırlatanınızdır.” buyurdu.
Sahâbeyi hakkıyla tanıyabilmeyi ve onların yollarını yol olarak edinebilmeyi amaçlayan bu eserde, isimleri gibi yaşamlarıyla da Abdullah olmayı başarmış sekiz sahâbînin hayatı üzerinden Allah'a hakkıyla kul olmanın yollarını öğrenmeye çalışacağız.