Abdullah Yücel, Hakkında Ne Dediler...
Mazlum Kiper,
Tiyatro sanatçısı, ”Yıl 1976. Kenan Gündoğdu ile birlikte Keloğlan Çocuk Tiyatrosunu kurmuşuz, 50 kadar kızlı oğlanlı çocukla çalışıyoruz. Günün birinde içlerinden Fikret Çeşmeli profesyonel olarak sahaya çıkacaktı. Bugün belki bunlar kulağa hoş geliyor ama o zaman herkes memnun değildi. Bizi destekleyenlerden biri de Abdullah abimizdi. Derken, İsveç radyosunda ANADOLU adlı Türkçe deneme yayınlarını başlattık. Bir gün proğrama romanı İsveççeye çevrildiği için İsveç'e davet edilmiş olan değerli dostum Çetin Altan'ı çıkarttım. Bir söyleşi yaptık. Abdullah abimiz onunla görüşmek istiyordu. Benden rica etmiş, geçte olsa akşam yemeğine beklediğini söylemişti. Neyse Çetin abimi ikna edip bir Kulu evine götürdüm. Umduğumuzun üstünde keyifli bir sohbet oldu. Gece sona ermeden Abdullah abimin ricası üzerine yüksek sesle bir iki şiirini okudum. Çetin Altan'ın çok hoşuna gitmişti. Dönerken bana; yahu ne kadar ilginç insanlarımız var. Ne güzel şeyler yazmış. Tam da istediğim gibi ağırladılar bizi. Bir daha gördüğünde yürekten teşekkürlerimi ilet tekrar dedi. Abdullah abimiz nur içinde yatsın.”
Gösta Nyberg,
Fotoğrafçı, “Kitap çalışmamız sırasında, düşündüğümde, Abdullah Yücel'i cesur bir kişi olarak hatırlıyorum. Bir kişinin her şeyini geride bırakarak ve tek başına iş, ev bulmak ve herşeyi doğru yaparsam tüm ailem de buraya gelebilir bilinciyle yabancı bir ülkeye göç etmesi için büyük cesaret ister. İş, ev ve ekonomi. Oldukça iyi ve fantastik bir gelişme! Emrah Sönmez projesinde amacına ulaşarak, Abdullah Yücel'in macera ve deneyimlerini konuyla ilgi duyanlar ve okuyucularla paylaşması güzel bir icraat."
Fuat Yücel,
”Her şey, 2012 yılının sonlarına doğru, o güne kadar hiç tanımadığım Emrah Sönmez adında birisinin benimle sanal alemde iletişime geçerek, babam Abdullah Yücel hakkında üniversite tezi yapmak istemesiyle başladı. Bugüne kadar benim hep düşünüp de, bir türlü başlayamadığım bu kitaba konu olan derlemeler Emrah sayesinde gerçekleşmiş oldu. Kendisine içten teşekkürlerimi bildirirken, babam Abdullah Yücel'i ebedi olarak yaşatacak olan bu eser, tüm Yücel ailesinin en büyük mirası olacaktır.”
Elias le Grand,
Stockholm Üniversitesi'nde sosyoloji doktoru, ”Emrah Sönmez, Abdullah Yücel'in yaşam ve şiirsel çalışmalarıyla ilgili, özgün, çok iyi ve derin araştırılmış bir iş çıkartıp, kaleme almasıyla birlikte, bir emek ürünü ortaya koydu. Yücel, İsveç'e göç eden Türkler arasında önemli bir figür oldu. Özellikle güçlü şiirsel yönü de buna katkı sağlamıştır. Bu kitabı çok özgün kılan özelliklerden biri, şiirlerinde, biyografisini ve tarihsel göç süreçlerini karmaşık bir yöntemle ilişkilendirmesidir. Sönmez, Yücel'in şiirlerinin analiziyle, şiirin sadece göçün çok katmanlı nedenleri ve getirdiği acı deneyimlerini değil, aynı zamanda şifa edici bir yeteneğinin de olduğunu gösteriyor.”
Abdullah Yücel, Hakkında Ne Dediler...
Mazlum Kiper,
Tiyatro sanatçısı, ”Yıl 1976. Kenan Gündoğdu ile birlikte Keloğlan Çocuk Tiyatrosunu kurmuşuz, 50 kadar kızlı oğlanlı çocukla çalışıyoruz. Günün birinde içlerinden Fikret Çeşmeli profesyonel olarak sahaya çıkacaktı. Bugün belki bunlar kulağa hoş geliyor ama o zaman herkes memnun değildi. Bizi destekleyenlerden biri de Abdullah abimizdi. Derken, İsveç radyosunda ANADOLU adlı Türkçe deneme yayınlarını başlattık. Bir gün proğrama romanı İsveççeye çevrildiği için İsveç'e davet edilmiş olan değerli dostum Çetin Altan'ı çıkarttım. Bir söyleşi yaptık. Abdullah abimiz onunla görüşmek istiyordu. Benden rica etmiş, geçte olsa akşam yemeğine beklediğini söylemişti. Neyse Çetin abimi ikna edip bir Kulu evine götürdüm. Umduğumuzun üstünde keyifli bir sohbet oldu. Gece sona ermeden Abdullah abimin ricası üzerine yüksek sesle bir iki şiirini okudum. Çetin Altan'ın çok hoşuna gitmişti. Dönerken bana; yahu ne kadar ilginç insanlarımız var. Ne güzel şeyler yazmış. Tam da istediğim gibi ağırladılar bizi. Bir daha gördüğünde yürekten teşekkürlerimi ilet tekrar dedi. Abdullah abimiz nur içinde yatsın.”
Gösta Nyberg,
Fotoğrafçı, “Kitap çalışmamız sırasında, düşündüğümde, Abdullah Yücel'i cesur bir kişi olarak hatırlıyorum. Bir kişinin her şeyini geride bırakarak ve tek başına iş, ev bulmak ve herşeyi doğru yaparsam tüm ailem de buraya gelebilir bilinciyle yabancı bir ülkeye göç etmesi için büyük cesaret ister. İş, ev ve ekonomi. Oldukça iyi ve fantastik bir gelişme! Emrah Sönmez projesinde amacına ulaşarak, Abdullah Yücel'in macera ve deneyimlerini konuyla ilgi duyanlar ve okuyucularla paylaşması güzel bir icraat."
Fuat Yücel,
”Her şey, 2012 yılının sonlarına doğru, o güne kadar hiç tanımadığım Emrah Sönmez adında birisinin benimle sanal alemde iletişime geçerek, babam Abdullah Yücel hakkında üniversite tezi yapmak istemesiyle başladı. Bugüne kadar benim hep düşünüp de, bir türlü başlayamadığım bu kitaba konu olan derlemeler Emrah sayesinde gerçekleşmiş oldu. Kendisine içten teşekkürlerimi bildirirken, babam Abdullah Yücel'i ebedi olarak yaşatacak olan bu eser, tüm Yücel ailesinin en büyük mirası olacaktır.”
Elias le Grand,
Stockholm Üniversitesi'nde sosyoloji doktoru, ”Emrah Sönmez, Abdullah Yücel'in yaşam ve şiirsel çalışmalarıyla ilgili, özgün, çok iyi ve derin araştırılmış bir iş çıkartıp, kaleme almasıyla birlikte, bir emek ürünü ortaya koydu. Yücel, İsveç'e göç eden Türkler arasında önemli bir figür oldu. Özellikle güçlü şiirsel yönü de buna katkı sağlamıştır. Bu kitabı çok özgün kılan özelliklerden biri, şiirlerinde, biyografisini ve tarihsel göç süreçlerini karmaşık bir yöntemle ilişkilendirmesidir. Sönmez, Yücel'in şiirlerinin analiziyle, şiirin sadece göçün çok katmanlı nedenleri ve getirdiği acı deneyimlerini değil, aynı zamanda şifa edici bir yeteneğinin de olduğunu gösteriyor.”