Abdülmecid Nursî, birçok yıkılış ve inşayla dolu olan yakın tarihimizde yetişmiş müstesna âlimlerden birisidir. Bediüzzaman Said Nursî'nin kardeşi olan Abdülmecid Nursî, özellikle Arap Dili ve Edebiyatı'nda özel gayretleriyle kendisini çok iyi yetiştirmiş ve Anadolu'nun farklı yerlerinde öğretmenlik yapmıştır.
Abdülmecid Nursî, bu kitabı kaleme alış nedenini izah ederken:
“Şimdiye kadar yazılanlar çok; ama tesiri yok. Niçin tesir etmediğinin sebeplerini kısaca tespit ettim:
Bir söz, kulaktan akla, akıldan kalbe, kalpten ruha intikal eder. Ancak ruha yapıştıktan sonra tesirini göstermeye başlar. Ya iyi ya kötü…” diyerek önemli bir tespitte bulunuyor ve bu aksaklığı gidermek için çareler sıralıyor kitapta.
Kitabın dikkat çeken özelliklerinden birisi de 1967 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılmaya uygun görülmüş olmasıdır. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun tebliğ ettiği ve başta başkan Ali Rıza Hakses olmak üzere sekiz üyenin onayı bulunan yayın kararı, kitabın içeriği ve üslubu hakkında da bilgi veriyor:
Eser sade bir üslûp ve edebî bir lisanla kaleme alınmıştır.
Müellif bugünün insanlarının anlayabileceği şekilde, onun kafa ve kalbindeki şüpheleri izale etmek gayesiyle, mantıkî deliller ve inandırıcı mütalaalar serdetmiştir.
Konuların işleniş tarzı, tertibindeki ahengi ile dikkati çeken eserin basılmasında bir mahzur olmadığına ve bütün okuyanlar için faydalı bir eser olduğuna ittifakla karar verildi.
Kitapta yer alan konu başlıklarından bazıları şöyle:
İçtimaî hayat
Kelime-i şehadet
Halık'ına karşı insan
Ahirete karşı dünya
İş ve işçiler
Kanaat ve tevekkül
Amelleriyle Resul-i Ekrem'in (a.s.m.) verdiği ahlak dersi
Daha birçok imanî ve ahlakî konunun yer aldığı eser farklı bir bakış açısı sunuyor.
Abdülmecid Nursî, birçok yıkılış ve inşayla dolu olan yakın tarihimizde yetişmiş müstesna âlimlerden birisidir. Bediüzzaman Said Nursî'nin kardeşi olan Abdülmecid Nursî, özellikle Arap Dili ve Edebiyatı'nda özel gayretleriyle kendisini çok iyi yetiştirmiş ve Anadolu'nun farklı yerlerinde öğretmenlik yapmıştır.
Abdülmecid Nursî, bu kitabı kaleme alış nedenini izah ederken:
“Şimdiye kadar yazılanlar çok; ama tesiri yok. Niçin tesir etmediğinin sebeplerini kısaca tespit ettim:
Bir söz, kulaktan akla, akıldan kalbe, kalpten ruha intikal eder. Ancak ruha yapıştıktan sonra tesirini göstermeye başlar. Ya iyi ya kötü…” diyerek önemli bir tespitte bulunuyor ve bu aksaklığı gidermek için çareler sıralıyor kitapta.
Kitabın dikkat çeken özelliklerinden birisi de 1967 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılmaya uygun görülmüş olmasıdır. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun tebliğ ettiği ve başta başkan Ali Rıza Hakses olmak üzere sekiz üyenin onayı bulunan yayın kararı, kitabın içeriği ve üslubu hakkında da bilgi veriyor:
Eser sade bir üslûp ve edebî bir lisanla kaleme alınmıştır.
Müellif bugünün insanlarının anlayabileceği şekilde, onun kafa ve kalbindeki şüpheleri izale etmek gayesiyle, mantıkî deliller ve inandırıcı mütalaalar serdetmiştir.
Konuların işleniş tarzı, tertibindeki ahengi ile dikkati çeken eserin basılmasında bir mahzur olmadığına ve bütün okuyanlar için faydalı bir eser olduğuna ittifakla karar verildi.
Kitapta yer alan konu başlıklarından bazıları şöyle:
İçtimaî hayat
Kelime-i şehadet
Halık'ına karşı insan
Ahirete karşı dünya
İş ve işçiler
Kanaat ve tevekkül
Amelleriyle Resul-i Ekrem'in (a.s.m.) verdiği ahlak dersi
Daha birçok imanî ve ahlakî konunun yer aldığı eser farklı bir bakış açısı sunuyor.