Avustralya kıtasının ilk sahipleri olarak bilinen ve on binlerce yıldır bu kıtada yaşadıkları kabul edilen Aborijinlerin yaşantılarını biçimlendiren gelenekleri bugüne dek pek çok kitaba konu oldu. Ancak gerçek bir Aborijinin daha 1920 lerde kıtada yaşayan farklı kabileleri de dolaşarak topladığı ve ilk kez 1927 yılında yayımladığı bu öyküler, bugüne dek yayımlanmış en eski Aborijin Efsaneleri.
Yaradılış Öyküleri de diyebileceğimiz bu efsaneler tarihsel değerlerinin yanı sıra okura eşsiz bir evrensellik duygusu vermeleriyle de öne çıkıyor. İnsanın toplumsallaşmasının yollarını çizerken, toplumların, ulusların -hatta belki de bütün dünya insanlarının uyum içinde yaşayabileceği düşünü yeşertmemize neden oluyor.
Avustralya kıtasının ilk sahipleri olarak bilinen ve on binlerce yıldır bu kıtada yaşadıkları kabul edilen Aborijinlerin yaşantılarını biçimlendiren gelenekleri bugüne dek pek çok kitaba konu oldu. Ancak gerçek bir Aborijinin daha 1920 lerde kıtada yaşayan farklı kabileleri de dolaşarak topladığı ve ilk kez 1927 yılında yayımladığı bu öyküler, bugüne dek yayımlanmış en eski Aborijin Efsaneleri.
Yaradılış Öyküleri de diyebileceğimiz bu efsaneler tarihsel değerlerinin yanı sıra okura eşsiz bir evrensellik duygusu vermeleriyle de öne çıkıyor. İnsanın toplumsallaşmasının yollarını çizerken, toplumların, ulusların -hatta belki de bütün dünya insanlarının uyum içinde yaşayabileceği düşünü yeşertmemize neden oluyor.