Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. Cumhurbaşkanı olan Abraham Lincoln, doğru dürüst hiçbir okula gitmemişti. Hiçbir diploması da yoktu. Ama buna karşın; kendi kendine öğrendiği okuma-yazma ile gerekli kitapları çalışarak ülkenin en ünlü avukatlarından biri oldu. Kimsesiz bir göçmen çouğu iken; 25 yaşında Eyalet Temsilciler Meclisi üyeliğinde seçildi. Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkanlık makamına yükseldiği zaman ise; 50 yaşını yeni bitirmişti. 1863 yılında yayınladığı "Özgürlük Bildirgesi" ile; milyonlarca zenci köleyi özgürlüğüne kavuşturdu. İç Savaş nedeniyle ikiye bölünerek parçalanmış; yıkılmak üzere olan Birleşik Devletleri yeniden bütünleştirerek; ülkesinin 2. Kurucu Devlet Babası oldu. Demokrasinin: "Halkın halk tarafından ve halk için yönetilmesi" şeklindeki ünlü tanımını yapan Lincoln; İnsan kaynakları ve Halk Egemenliği kavramlarının, yalnızca bir kuram olmaktan çıkarılarak: uygulamada da geçerli hale gelmesi için, büyük bir çaba göstermişti. Ülkenin sorunlarının İnsan Hakları ilkeleri içinde çözümünü yapamazsa ölmeyi tercih ettiğini söylüyordu. O; fikirlerindeki samimiyet ve duygularındaki hoşgörü ya da insan sevgisiyle; Amerikalıların çok sevdiği Başkanlarından biri olmuştu. Ulusunu hiç aldatmadı. Onun içindir ki, halkı da onu; siyasetçilere kolay kolay layık görmediği "Dürüst Abe" ismini vererek ödüllendirdi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. Cumhurbaşkanı olan Abraham Lincoln, doğru dürüst hiçbir okula gitmemişti. Hiçbir diploması da yoktu. Ama buna karşın; kendi kendine öğrendiği okuma-yazma ile gerekli kitapları çalışarak ülkenin en ünlü avukatlarından biri oldu. Kimsesiz bir göçmen çouğu iken; 25 yaşında Eyalet Temsilciler Meclisi üyeliğinde seçildi. Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkanlık makamına yükseldiği zaman ise; 50 yaşını yeni bitirmişti. 1863 yılında yayınladığı "Özgürlük Bildirgesi" ile; milyonlarca zenci köleyi özgürlüğüne kavuşturdu. İç Savaş nedeniyle ikiye bölünerek parçalanmış; yıkılmak üzere olan Birleşik Devletleri yeniden bütünleştirerek; ülkesinin 2. Kurucu Devlet Babası oldu. Demokrasinin: "Halkın halk tarafından ve halk için yönetilmesi" şeklindeki ünlü tanımını yapan Lincoln; İnsan kaynakları ve Halk Egemenliği kavramlarının, yalnızca bir kuram olmaktan çıkarılarak: uygulamada da geçerli hale gelmesi için, büyük bir çaba göstermişti. Ülkenin sorunlarının İnsan Hakları ilkeleri içinde çözümünü yapamazsa ölmeyi tercih ettiğini söylüyordu. O; fikirlerindeki samimiyet ve duygularındaki hoşgörü ya da insan sevgisiyle; Amerikalıların çok sevdiği Başkanlarından biri olmuştu. Ulusunu hiç aldatmadı. Onun içindir ki, halkı da onu; siyasetçilere kolay kolay layık görmediği "Dürüst Abe" ismini vererek ödüllendirdi.