Tedirgin ama hayranlıkla baktı içeri... Bir ara usulca elimi bırakıp barınağın kapısına iyice yaklaşıp, korkarak seslendi içeri doğru: Baba, beni duyuyor musun, biri var, beni çok sevdiğini söylüyor, ben de onu sevmek istiyorum, baba izin ver saçlarımı senin okşadığın gibi sevgiyle okşasın, baba özgürlüğümü ver, onu doyasıya sevmek istiyorum, ne olur izin ver bana, diye seslendi...
O yine babasına yalvarmaya devam etti: Baba, saçlarımı sevgiyle okşamak istiyor, izin verirsen beni tanımak, tanıdıkça sevmek istiyor... Ne olur izin ver bana, ben de onu beni sevdiği gibi seveyim... İçerden bir ses gelmedi... Dönüp bir an bana baktı... Ve sonra birden o yeryüzünün bütün acılarını taşıyan gözlerini ve sesini bana bırakıp gitti...
Tedirgin ama hayranlıkla baktı içeri... Bir ara usulca elimi bırakıp barınağın kapısına iyice yaklaşıp, korkarak seslendi içeri doğru: Baba, beni duyuyor musun, biri var, beni çok sevdiğini söylüyor, ben de onu sevmek istiyorum, baba izin ver saçlarımı senin okşadığın gibi sevgiyle okşasın, baba özgürlüğümü ver, onu doyasıya sevmek istiyorum, ne olur izin ver bana, diye seslendi...
O yine babasına yalvarmaya devam etti: Baba, saçlarımı sevgiyle okşamak istiyor, izin verirsen beni tanımak, tanıdıkça sevmek istiyor... Ne olur izin ver bana, ben de onu beni sevdiği gibi seveyim... İçerden bir ses gelmedi... Dönüp bir an bana baktı... Ve sonra birden o yeryüzünün bütün acılarını taşıyan gözlerini ve sesini bana bırakıp gitti...