“Sen de; ‘Hayatımı yazsam roman olurdu.' diyor musun? Hem de çoook! Belli ki senin de yüreğin yaralıdır. İçli bir şarkı, yanık bir türkü dinlediğinde derin bir iç çekişin bundandır. Üzülme, yalnız değilsin. Kimin yüreğinde sızı yok ki? Hem bilmez misin, bu topraklarda yaşayanların kaderidir yaralı olmak.
Gel, birlikte yakın tarihimizin felaketlerle anılan yıllarına dair küçük bir yolculuğa çıkalım. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında çephe gerisinde yaşanan dramlara göz atalım. Evlatlarını ve eşlerini cepheye gönderen anaların, kınalı gelinlerin bir ömür boyu yükselen sessiz çığlıklarına kulak verelim. Gide de gelmeyesi korkunç yılların her bir yürekte nice onulmaz yaralar açtığına birlikte şahit olalım.
Bilirim “Açma Yaramı” der gibisin. Lakin korkma, maksadım yaranı kanatmak değildir. Dinlediğim ve öğrendiğim tüm bu acı hatıraları seninle paylaşmaktır niyetim. Tarihe not düşmek adına mecburum buna. Belki sen de başka birilerine anlatırsın duyduklarını. Haydi, gel gidelim maziye...”
“Sen de; ‘Hayatımı yazsam roman olurdu.' diyor musun? Hem de çoook! Belli ki senin de yüreğin yaralıdır. İçli bir şarkı, yanık bir türkü dinlediğinde derin bir iç çekişin bundandır. Üzülme, yalnız değilsin. Kimin yüreğinde sızı yok ki? Hem bilmez misin, bu topraklarda yaşayanların kaderidir yaralı olmak.
Gel, birlikte yakın tarihimizin felaketlerle anılan yıllarına dair küçük bir yolculuğa çıkalım. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında çephe gerisinde yaşanan dramlara göz atalım. Evlatlarını ve eşlerini cepheye gönderen anaların, kınalı gelinlerin bir ömür boyu yükselen sessiz çığlıklarına kulak verelim. Gide de gelmeyesi korkunç yılların her bir yürekte nice onulmaz yaralar açtığına birlikte şahit olalım.
Bilirim “Açma Yaramı” der gibisin. Lakin korkma, maksadım yaranı kanatmak değildir. Dinlediğim ve öğrendiğim tüm bu acı hatıraları seninle paylaşmaktır niyetim. Tarihe not düşmek adına mecburum buna. Belki sen de başka birilerine anlatırsın duyduklarını. Haydi, gel gidelim maziye...”