Elinizde bulunan kitabın bugüne kadar yayınlanan bütün kitaplardan çok başka, çok ayrı ve çok özel bir değeri var.
Çünkü artık dünya haritasından silinmiş bir Türk toprağının folklorunu ve mitolojik özellikleri dile getirmektedir.
Evet, Adakale bugün yok artık.
Bir süre önce Tuna Nehri'ne yapılan bir baraj, 500 yıllık bu güzel Türk toprağını sular altında bıraktı ve haritadan sildi.
Adakale, Tuna Nehri üzerinde, eşsiz güzellikte bir Türk Adasıydı. Romanya'nın güney batısında, Yugoslavya sınırında bulunan Demirkapı geçidine çok yakındı. Uzunluğu 1500 metre olan adanın yüzölçümü 2 hektardan ibaretti, sayısı 700 - 800 olan ada halkı, ağaçlar arasında kaybolmuş tek katlı ahşap evlerinde, tütün yetiştirerek, Tuna Nehri'nde kayıkçılık ederek geçinirdi.
Adanın Türkiye ile hiçbir bağlantısı kalmadığı halde, buradaki Türk hâkimiyeti yine devam etmiştir. Öyle ki, bu minik ada 1914'e kadar Türkiye'den gönderilen kasaba müdürleri tarafından idare edilmiş.
Ancak I. Dünya Savaşı'ndan sonra Romanya'ya geçtiği kesinlikle kabul edilmiştir.
Adakale Romanya'ya geçtikten sonra da yine, tamamen Türklerin oturduğu bir yer olma özelliğini korumuş ve barajın suları altında yok oluncaya kadar Türk toprağı olarak kalmaya devam etmiştir.
Elinizde bulunan kitabın bugüne kadar yayınlanan bütün kitaplardan çok başka, çok ayrı ve çok özel bir değeri var.
Çünkü artık dünya haritasından silinmiş bir Türk toprağının folklorunu ve mitolojik özellikleri dile getirmektedir.
Evet, Adakale bugün yok artık.
Bir süre önce Tuna Nehri'ne yapılan bir baraj, 500 yıllık bu güzel Türk toprağını sular altında bıraktı ve haritadan sildi.
Adakale, Tuna Nehri üzerinde, eşsiz güzellikte bir Türk Adasıydı. Romanya'nın güney batısında, Yugoslavya sınırında bulunan Demirkapı geçidine çok yakındı. Uzunluğu 1500 metre olan adanın yüzölçümü 2 hektardan ibaretti, sayısı 700 - 800 olan ada halkı, ağaçlar arasında kaybolmuş tek katlı ahşap evlerinde, tütün yetiştirerek, Tuna Nehri'nde kayıkçılık ederek geçinirdi.
Adanın Türkiye ile hiçbir bağlantısı kalmadığı halde, buradaki Türk hâkimiyeti yine devam etmiştir. Öyle ki, bu minik ada 1914'e kadar Türkiye'den gönderilen kasaba müdürleri tarafından idare edilmiş.
Ancak I. Dünya Savaşı'ndan sonra Romanya'ya geçtiği kesinlikle kabul edilmiştir.
Adakale Romanya'ya geçtikten sonra da yine, tamamen Türklerin oturduğu bir yer olma özelliğini korumuş ve barajın suları altında yok oluncaya kadar Türk toprağı olarak kalmaya devam etmiştir.