Mimarlık tarihi açısından mimarlık ürünleri, yalnızca anlamlarla veya işlevlerle, malzemeyle ya da teknolojiyle açıklanamayacak kadar kapsamlı bir olgudur. Hiçbir bina, yapıldığı dönemin teknolojik ve ekonomik durumundan bağımsız ele alınamaz.
Aynı zamanda, kendini inşa eden toplumun sosyal ve kültürel düzeyi ile genel beğeni kriterleri tarafından belirlendiği için, mimari eserler, kültürün maddi simgesi olarak ayakta duran belge niteliği taşır. Eğer dönemin koşullarını iyi yansıtıyorsa, tipik olduğu için; koşulları yansıtmayan aykırı bir örnekse tekil olduğu için değerlidir. Bu nedenle günümüzdeki mimarlık tarihi, tarihsel okumaların yanında sosyal, teknolojik ve düşünsel belirleyicileri de kapsayan ikonografik okumaları gerekli kılıyor.
Mimarlık tarihi açısından mimarlık ürünleri, yalnızca anlamlarla veya işlevlerle, malzemeyle ya da teknolojiyle açıklanamayacak kadar kapsamlı bir olgudur. Hiçbir bina, yapıldığı dönemin teknolojik ve ekonomik durumundan bağımsız ele alınamaz.
Aynı zamanda, kendini inşa eden toplumun sosyal ve kültürel düzeyi ile genel beğeni kriterleri tarafından belirlendiği için, mimari eserler, kültürün maddi simgesi olarak ayakta duran belge niteliği taşır. Eğer dönemin koşullarını iyi yansıtıyorsa, tipik olduğu için; koşulları yansıtmayan aykırı bir örnekse tekil olduğu için değerlidir. Bu nedenle günümüzdeki mimarlık tarihi, tarihsel okumaların yanında sosyal, teknolojik ve düşünsel belirleyicileri de kapsayan ikonografik okumaları gerekli kılıyor.