Haydi, çevir gözünü! En ufak bir kusur görüyor musun?
Gizli bir defter var. Sırlı bir kalem var. Her şey için bir yazgı var, adı kader, biliyor musun?
Mevsimler gelip geçiyor. Kuşlar konup göçüyor. Çiçekler var, kapanıyor açıyor. Kelebek diye bir şey var mesela bu dünyada, inanabiliyor musun, uçuyor...
Kalbinin kulağıyla dinlemeyi bilenler için her varlık kendi diliyle konuşuyor. Sen de seslerini duyuyor musun?
Şimdi mevsim yaz. Haydi, dur düşün biraz. Bu yapraklar sarıydı, bu çiçekler ölüydü, bu ağaçlar kuruydu... O zaman nasıl yeşerdi çimler, ağaçlara nasıl takıldı kiraz?
Sormak... Düşünmek... Kâinatı yeniden keşfetmek... İnsan olmanın kesinlikle anlatılmaz bir tadı var. Sen de hissediyor musun?
Bir de denizler mesela... Mavi bir şiir gibi. Mercanla kaplı mısraları, kelimeleri balıklar...
Hayatı böyle okusan mesela... Sadece kâğıtlara yazılmaz ki kitaplar...
Haydi, çevir gözünü! En ufak bir kusur görüyor musun?
Gizli bir defter var. Sırlı bir kalem var. Her şey için bir yazgı var, adı kader, biliyor musun?
Mevsimler gelip geçiyor. Kuşlar konup göçüyor. Çiçekler var, kapanıyor açıyor. Kelebek diye bir şey var mesela bu dünyada, inanabiliyor musun, uçuyor...
Kalbinin kulağıyla dinlemeyi bilenler için her varlık kendi diliyle konuşuyor. Sen de seslerini duyuyor musun?
Şimdi mevsim yaz. Haydi, dur düşün biraz. Bu yapraklar sarıydı, bu çiçekler ölüydü, bu ağaçlar kuruydu... O zaman nasıl yeşerdi çimler, ağaçlara nasıl takıldı kiraz?
Sormak... Düşünmek... Kâinatı yeniden keşfetmek... İnsan olmanın kesinlikle anlatılmaz bir tadı var. Sen de hissediyor musun?
Bir de denizler mesela... Mavi bir şiir gibi. Mercanla kaplı mısraları, kelimeleri balıklar...
Hayatı böyle okusan mesela... Sadece kâğıtlara yazılmaz ki kitaplar...