Allah yarattığım kaynaklar sınırsız buyurdu ise kim kaynaklar kıt diyebilir? İhtiyaçlarımızı, şükürle ve israftan kaçınarak makul ölçülerde karşılamamız gerekirken, ihtiyaçlarımızın sınırsız olduğunu kim! nasıl! niçin! neden! iddia edebilir? Mülkün sahibi Allah, insan sadece emanetçisi oluyorsa neden tamahkârlık (mal edinme tutkusu, açgözlülük), bencillik (yalnızca kendini ve kendi çıkarını düşünme) ve vehn (dünyaya tutunma) hastalığı. Her şey benim olsun daha çok olsun söylemiyle hareket eden Müslüman, Zekatını vermediğin mallar ahirette boynuna dolandığında ne yapacaksın? Gelsin de nerden gelirse gelsin mantığıyla haramdan kazandıklanla neden kendini ve neslini ateşe sürüklersin? Alın teri kurumadan emeğin karşılığını verin diyen Peygamberimiz (say), asgari ücretle çalıştırılarak hakkı yenenlere razı gelir miydi? İslam Ekonomisini; ihtiyaçlara, sınırsız kaynaklarla, israfa yol açmadan, helal ve haram ölçülerine göre cevap verilmesidir diye tanımlarsak ancak insan-lığı içine düştüğü girdaptan kurtarabiliriz. Helal rızık peşinde koşan hak ve adalete önem veren ve diğer insanların fay-dasına işler yapan Homo İslamicus bir insan tipi ile maddi ve manevi kalkınma mümkün olabilecektir. Faizin her türlüsü ayağımın altındadır diyen bir Peygamberin ümmeti isek faizi meşrulaştırma ve şirin gösterme çabaları neden! Neden bu zulme boyun eğmek, insanlığın sömürülmesine rıza göstermek. Nerde kaldı karz-ı hasen, sadaka-i cariye, isar, infak, kardeşlik ortaklığı, zekât, hilesiz alış-veriş. Hz. Peygamber (sav)'den Osmanlı Ali Devletine kadar faizsiz kredi sistemleri uygulanmış ve günümüze de Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından uyar-lanmışsa niçin faizli kredilere mahkümiyetimiz.
Allah yarattığım kaynaklar sınırsız buyurdu ise kim kaynaklar kıt diyebilir? İhtiyaçlarımızı, şükürle ve israftan kaçınarak makul ölçülerde karşılamamız gerekirken, ihtiyaçlarımızın sınırsız olduğunu kim! nasıl! niçin! neden! iddia edebilir? Mülkün sahibi Allah, insan sadece emanetçisi oluyorsa neden tamahkârlık (mal edinme tutkusu, açgözlülük), bencillik (yalnızca kendini ve kendi çıkarını düşünme) ve vehn (dünyaya tutunma) hastalığı. Her şey benim olsun daha çok olsun söylemiyle hareket eden Müslüman, Zekatını vermediğin mallar ahirette boynuna dolandığında ne yapacaksın? Gelsin de nerden gelirse gelsin mantığıyla haramdan kazandıklanla neden kendini ve neslini ateşe sürüklersin? Alın teri kurumadan emeğin karşılığını verin diyen Peygamberimiz (say), asgari ücretle çalıştırılarak hakkı yenenlere razı gelir miydi? İslam Ekonomisini; ihtiyaçlara, sınırsız kaynaklarla, israfa yol açmadan, helal ve haram ölçülerine göre cevap verilmesidir diye tanımlarsak ancak insan-lığı içine düştüğü girdaptan kurtarabiliriz. Helal rızık peşinde koşan hak ve adalete önem veren ve diğer insanların fay-dasına işler yapan Homo İslamicus bir insan tipi ile maddi ve manevi kalkınma mümkün olabilecektir. Faizin her türlüsü ayağımın altındadır diyen bir Peygamberin ümmeti isek faizi meşrulaştırma ve şirin gösterme çabaları neden! Neden bu zulme boyun eğmek, insanlığın sömürülmesine rıza göstermek. Nerde kaldı karz-ı hasen, sadaka-i cariye, isar, infak, kardeşlik ortaklığı, zekât, hilesiz alış-veriş. Hz. Peygamber (sav)'den Osmanlı Ali Devletine kadar faizsiz kredi sistemleri uygulanmış ve günümüze de Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından uyar-lanmışsa niçin faizli kredilere mahkümiyetimiz.