Afganistan, jeostratejik bakımdan Asya'nın kilidi konumunda olduğundan yaygın görüşe göre bu kilidi açan Asya'ya, özellikle Orta Asya'ya hâkim olur gibi bir tez vardır. Bu gerçekle Afganistan, tarihi boyunca çok farklı egemenlik çatışmalarına sahne olmuştur. Dünya haritasına kabaca bir göz atıldığında, Asya Kıtası'nın doğu–batı ve kuzey güney geçiş noktasında yer alan Afganistan'ın stratejik olduğu kadar fiziki olarak da “Asya Kıtasının anahtarı ve kalbi” olduğu görülecektir. Çin, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Pakistan ve İran arasında yer alan Afganistan bu konumuyla İç Asya, sıcak sular, Hint Alt Kıtası ve Ortadoğu'ya çıkış için tek kavşak noktası konumunda bulunmaktadır. Afganistan göç yolları üzerinde bulunması, jeopolitik konumu, stratejik önemi, coğrafi yapısı nedeniyle özellikle Hint, Çin, İran Türk medeniyetlerinin tesiri altında kalmıştır. Hint-Aryanlar, Türkler (Hun, Gazneli, Selçuklu, Harzemşah, Timur, Babür, Safeviler, Özbek ve Türkmen) ile Moğollar olmak üzere, Orta Asya'nın pek çok göçebe halklarının geçici ya da kalıcı yerleşimine açık olmuştur.
Afganistan, jeostratejik bakımdan Asya'nın kilidi konumunda olduğundan yaygın görüşe göre bu kilidi açan Asya'ya, özellikle Orta Asya'ya hâkim olur gibi bir tez vardır. Bu gerçekle Afganistan, tarihi boyunca çok farklı egemenlik çatışmalarına sahne olmuştur. Dünya haritasına kabaca bir göz atıldığında, Asya Kıtası'nın doğu–batı ve kuzey güney geçiş noktasında yer alan Afganistan'ın stratejik olduğu kadar fiziki olarak da “Asya Kıtasının anahtarı ve kalbi” olduğu görülecektir. Çin, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Pakistan ve İran arasında yer alan Afganistan bu konumuyla İç Asya, sıcak sular, Hint Alt Kıtası ve Ortadoğu'ya çıkış için tek kavşak noktası konumunda bulunmaktadır. Afganistan göç yolları üzerinde bulunması, jeopolitik konumu, stratejik önemi, coğrafi yapısı nedeniyle özellikle Hint, Çin, İran Türk medeniyetlerinin tesiri altında kalmıştır. Hint-Aryanlar, Türkler (Hun, Gazneli, Selçuklu, Harzemşah, Timur, Babür, Safeviler, Özbek ve Türkmen) ile Moğollar olmak üzere, Orta Asya'nın pek çok göçebe halklarının geçici ya da kalıcı yerleşimine açık olmuştur.