Franz Kafka, Eylül 1917 ve Nisan 1918 tarihleri arasında, Zürau'daki kız kardeşinin evinde 8 ay geçirirken bir yandan veremle boğuşuyordu. Garip bir şekilde bu hastalık yaşamı, evliliği, ailesi, bir erkeğin durumu ve pişmanlıkları hakkında felsefî kırıntılar halinde yazılar yazmasını mümkün kıldı. Bu aforizmalar 1924'te ölümünden sonra ufak değişikliklerle birlikte birçok kez farklı adlarla basıldı. Şans eseri Roberto Calasso, Kafka'nın iki defterinin aslını Oxford Bodledian Kütüphanesi'nde buldu. Bu defterler tercümesi yapıldıktan sonra, onun da isteyeceği şekilde, Kafka'nın esrarengiz ve güçlü özü olarak ortaya çıktı. Kayıp olan bu cevherler, okuyucuların bir dâhinin eserine yeni bir bakış açısı ile yaklaşmasına imkân tanıdı.
Franz Kafka, Eylül 1917 ve Nisan 1918 tarihleri arasında, Zürau'daki kız kardeşinin evinde 8 ay geçirirken bir yandan veremle boğuşuyordu. Garip bir şekilde bu hastalık yaşamı, evliliği, ailesi, bir erkeğin durumu ve pişmanlıkları hakkında felsefî kırıntılar halinde yazılar yazmasını mümkün kıldı. Bu aforizmalar 1924'te ölümünden sonra ufak değişikliklerle birlikte birçok kez farklı adlarla basıldı. Şans eseri Roberto Calasso, Kafka'nın iki defterinin aslını Oxford Bodledian Kütüphanesi'nde buldu. Bu defterler tercümesi yapıldıktan sonra, onun da isteyeceği şekilde, Kafka'nın esrarengiz ve güçlü özü olarak ortaya çıktı. Kayıp olan bu cevherler, okuyucuların bir dâhinin eserine yeni bir bakış açısı ile yaklaşmasına imkân tanıdı.