Sarıasma
En çok tırnakları uzuyor kalbimin
İncitmekten korkarak kesiyorum
Törpü payını kaçırarak arada.
Gözlerimde kimliği ayrık kış kuraklığı
Tövbekar baharların ardından bakakalmış.
Tanıdık ölüler, balkonumda bir kış, içimde
Bir kuş; yedi sarı yirmi üç kara yıl yaşında bir sarıasma.
Gözlerimde on yıllar artığı suskun bulutlar
Zihnim zikir yorgunu, sarsılmaktan
Dökülmüş raflarındaki kitaplar
Taşlaşmış adını yutmaktan dilim.
Belkiler de ölü zamanın dolambaçlarında
Alev rengi kuşkular içinde dönelerken çaresiz
Ölür mavi bir gecenin lacivert koynunda.
Aklara bürünmüş suretler, kapılar ötesinden
Usulca dönüyor avluma puslar içinde.
Sarıasma
En çok tırnakları uzuyor kalbimin
İncitmekten korkarak kesiyorum
Törpü payını kaçırarak arada.
Gözlerimde kimliği ayrık kış kuraklığı
Tövbekar baharların ardından bakakalmış.
Tanıdık ölüler, balkonumda bir kış, içimde
Bir kuş; yedi sarı yirmi üç kara yıl yaşında bir sarıasma.
Gözlerimde on yıllar artığı suskun bulutlar
Zihnim zikir yorgunu, sarsılmaktan
Dökülmüş raflarındaki kitaplar
Taşlaşmış adını yutmaktan dilim.
Belkiler de ölü zamanın dolambaçlarında
Alev rengi kuşkular içinde dönelerken çaresiz
Ölür mavi bir gecenin lacivert koynunda.
Aklara bürünmüş suretler, kapılar ötesinden
Usulca dönüyor avluma puslar içinde.