İnsan ait olmalı bir yere, en çok da birine. Birinin yüreğine… Bu boşluğun bende bıraktığı büyüklüğü bilemezsiniz, hissedememek benim en acısız, en büyük yaram. Bendeki bu denli büyük bir yaranın beni çok yaşatabileceğini düşünmesem de günleri öldürüyordum, belki nefes alıyordum ama bu nefes o kadar doyumsuzdu ki bazı anlar almamayı yeğliyordum… Ben çokça yaşamayı değil, az yaşayıp doymayı istiyordum. Ben aşk istiyordum. Bir kalbe sığınmayı ve bağırarak “Benim artık yurdum var!” demeyi istiyordum...
İnsan ait olmalı bir yere, en çok da birine. Birinin yüreğine… Bu boşluğun bende bıraktığı büyüklüğü bilemezsiniz, hissedememek benim en acısız, en büyük yaram. Bendeki bu denli büyük bir yaranın beni çok yaşatabileceğini düşünmesem de günleri öldürüyordum, belki nefes alıyordum ama bu nefes o kadar doyumsuzdu ki bazı anlar almamayı yeğliyordum… Ben çokça yaşamayı değil, az yaşayıp doymayı istiyordum. Ben aşk istiyordum. Bir kalbe sığınmayı ve bağırarak “Benim artık yurdum var!” demeyi istiyordum...