Belirli düzen ve kurallara uyarak birlikte yaşamak sadece insana özgü bir yetenek ve gereksinim değildir. Ancak bütün canlılar içinde sosyal yaşama en yatkın ve buna en çok ihtiyacı olan varlığın da insan olduğunu unutmayalım.
İnsanın sosyal yaşantısını düzene koymak, birbirlerine zarar vermeden, hatta destek olarak yaşamalarını ve neticede dünya üzerinde insana yakışır bir medeniyet sürmelerini sağlamak için kurallar konmuştur. Bunlar dini, ahlaki ve hukuki kurallardır.
Bu kuralların yanısıra kısaca birlikte yaşama sanatı olarak tanımlayabileceğimiz "görgü kuralları" da insanın sosyal yaşamını biçimlendirmede etkin rol oynamaktadır. Birlikte yaşamanın yazılı olmayan anayasasını oluşturan bu kurallar, aynı zamanda insan olmanın nezaketini, hatta kendine saygısını da gösterir.
Belirli düzen ve kurallara uyarak birlikte yaşamak sadece insana özgü bir yetenek ve gereksinim değildir. Ancak bütün canlılar içinde sosyal yaşama en yatkın ve buna en çok ihtiyacı olan varlığın da insan olduğunu unutmayalım.
İnsanın sosyal yaşantısını düzene koymak, birbirlerine zarar vermeden, hatta destek olarak yaşamalarını ve neticede dünya üzerinde insana yakışır bir medeniyet sürmelerini sağlamak için kurallar konmuştur. Bunlar dini, ahlaki ve hukuki kurallardır.
Bu kuralların yanısıra kısaca birlikte yaşama sanatı olarak tanımlayabileceğimiz "görgü kuralları" da insanın sosyal yaşamını biçimlendirmede etkin rol oynamaktadır. Birlikte yaşamanın yazılı olmayan anayasasını oluşturan bu kurallar, aynı zamanda insan olmanın nezaketini, hatta kendine saygısını da gösterir.