İcra etmiş olduğum mesleğin, bana kazandırdığı hayat tecrübesi sonucu, aile konutunun evlilik hayatı için ne denli önemli olduğunu yaşayarak öğrendim. Bunun sonucunda da, tez aşamasına geldiğim yüksek lisans eğitimimde, bu konu hakkında derinlemesine bir çalışma yapmak istediğimi hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Nurşen Ayan'a ilettiğimde, memnuniyetle kabul etmesi bu çalışmanın ortaya çıkışına vesile olmuştur.
Aile konutu ile ilgili yazılmış neredeyse Türkçe tüm kaynakların taranması sonucu ortaya çıkarılan bu çalışmada, özellikle evliliklerin sallantıya girdiği ve yıkılmaya yüz tuttuğu dönemlerde, zayıf durumda olan eşi koruma amacıyla eşlere getirilmiş -Aile Konutu- sınırlamasını, doktrin ve uygulama bağlamında açıklamaya çalıştım.
Bu çalışmada dağınık halde bulunan tüm kaynakları ve görüşleri bir araya getirip, aksi yönde fikirleri de dipnotlara ekleyip, tartışmalı konulara Yargıtay'ın da perspektifini belirterek bu çalışmanın kendi içerisinde bir tartışma havasında geçmesini hedefledim.
Kitap giriş ve sonuç bölümleri dışında ana dört bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; Türk Medeni Kanunu'ndaki aile hukuku reformu, aile ve ailenin korunması konuları genel hatları ile incelendikten sonra, konumuzun esasını teşkil eden ancak Türk Medeni Kanunu'nda tanımı yapılmayan Aile Konutu'nun ne olduğunu anlayabilmek için -aile- ve -konut- kavramları tek tek incelenerek Aile Konutu kavramı hakkında Türk doktrininde yer alan tanımlamalar ile bir sonuca varılmaya çalışılmıştır. Daha sonra aile konutunu oluşturan unsurlar ve aile konutunun önemi açıklanmaya çalışılmış ve Türk Medeni Kanun'unun evliliğin genel hükümleri, mal rejimleri ve miras hukuku bölümlerinde yer alan aile konutu hükümleri ayrıntılı olarak incelenmiştir.
İkinci bölümde, aile konutunun ne olduğu belirtildikten sonra, bu konut üzerinde üstün hak sahibi olan eşin, bu hak sahipliğinin niteliğini ve söz konusu haklarını kullanırken hangi hukuki işlemlerin TMK. m. 194 kapsamında, diğer eşin rızasını gerektireceği hususu açıklanmıştır.
Üçüncü ve dördüncü bölümde, TMK. md. 194 gereği zorunlu olan diğer eşin rızasının hukuki niteliği, rıza vermemenin sonuçları ve rıza vermekten kaçınma halinde, hak sahibi eşin TMK. m. 194/2 gereği mahkemeden tek başına yetki talebi ile son bölümde TMK. md. 194/3 ile getirilen aile konutu şerhinin hukuki niteliği incelenmiştir.
İcra etmiş olduğum mesleğin, bana kazandırdığı hayat tecrübesi sonucu, aile konutunun evlilik hayatı için ne denli önemli olduğunu yaşayarak öğrendim. Bunun sonucunda da, tez aşamasına geldiğim yüksek lisans eğitimimde, bu konu hakkında derinlemesine bir çalışma yapmak istediğimi hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Nurşen Ayan'a ilettiğimde, memnuniyetle kabul etmesi bu çalışmanın ortaya çıkışına vesile olmuştur.
Aile konutu ile ilgili yazılmış neredeyse Türkçe tüm kaynakların taranması sonucu ortaya çıkarılan bu çalışmada, özellikle evliliklerin sallantıya girdiği ve yıkılmaya yüz tuttuğu dönemlerde, zayıf durumda olan eşi koruma amacıyla eşlere getirilmiş -Aile Konutu- sınırlamasını, doktrin ve uygulama bağlamında açıklamaya çalıştım.
Bu çalışmada dağınık halde bulunan tüm kaynakları ve görüşleri bir araya getirip, aksi yönde fikirleri de dipnotlara ekleyip, tartışmalı konulara Yargıtay'ın da perspektifini belirterek bu çalışmanın kendi içerisinde bir tartışma havasında geçmesini hedefledim.
Kitap giriş ve sonuç bölümleri dışında ana dört bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; Türk Medeni Kanunu'ndaki aile hukuku reformu, aile ve ailenin korunması konuları genel hatları ile incelendikten sonra, konumuzun esasını teşkil eden ancak Türk Medeni Kanunu'nda tanımı yapılmayan Aile Konutu'nun ne olduğunu anlayabilmek için -aile- ve -konut- kavramları tek tek incelenerek Aile Konutu kavramı hakkında Türk doktrininde yer alan tanımlamalar ile bir sonuca varılmaya çalışılmıştır. Daha sonra aile konutunu oluşturan unsurlar ve aile konutunun önemi açıklanmaya çalışılmış ve Türk Medeni Kanun'unun evliliğin genel hükümleri, mal rejimleri ve miras hukuku bölümlerinde yer alan aile konutu hükümleri ayrıntılı olarak incelenmiştir.
İkinci bölümde, aile konutunun ne olduğu belirtildikten sonra, bu konut üzerinde üstün hak sahibi olan eşin, bu hak sahipliğinin niteliğini ve söz konusu haklarını kullanırken hangi hukuki işlemlerin TMK. m. 194 kapsamında, diğer eşin rızasını gerektireceği hususu açıklanmıştır.
Üçüncü ve dördüncü bölümde, TMK. md. 194 gereği zorunlu olan diğer eşin rızasının hukuki niteliği, rıza vermemenin sonuçları ve rıza vermekten kaçınma halinde, hak sahibi eşin TMK. m. 194/2 gereği mahkemeden tek başına yetki talebi ile son bölümde TMK. md. 194/3 ile getirilen aile konutu şerhinin hukuki niteliği incelenmiştir.