Kısa Bir Meram Yazısı:
Bu Dergi Niye Çıkıyor?
Her şeyden önce ruhsallık alanındaki kuram ve uygulamalarla meselemiz olduğu için. Bu alana dair bilgi son otuz yılda, yoksulluğun depresyona tahvil edilmesinden etnik çatışmaların kavranmasına, hatta dizayn edilmesine değin hemen her yaşama pratiğinde başlıca müdahillerden biri haline geldi, getirildi.
Evet! Biliyoruz;
Amerikan Psikiyatri Birliği patentli tanı kategorileri ile dünyanın her milibahrisinde aynı şekilde iş gören bir uzmanlar gurubu yaratıldı. Psikiyatri kliniklerinden sosyoloji/psikoloji bilgisi ve pratiği kovulurken, insanın her türlü derdi beynin bir arızası olarak damgalandı. Bundan da, ilaç sermayesi katlanan karlarla çıktı.
Denklem şöyle kuruldu:
Toplumsal meseleler, çatışmalar, dertler psikolojize edildi, psikolojik süreçlerle açıklandı.
Bireysel dertler, ruhsal sorunlar bir organın-beynin arızasına indirgendi ve biyolojize edildi. Derdin sahibince dahi biyolojik terimlerle konuşulur oldu: “Beynimde serotonin eksikmiş…” vesaire.
Bu iki indirgeyici tutum, neoliberal ideoloji çadırının direkleridir. Onun insan anlayışının özetidir. Bunlar ruhsallık alanıyla sınırlı gibi dursalar da; iktisattan sanata ne konuşuluyor, ne üretiliyorsa, temeline maya gibi ekilmektedirler.
Derginin hedeflerinden biri başlıca bu ideolojik yükü deşifre etmek olacak. Ki artık dikiş tutmadığı da ortada.
Şiarımız şu: Bilgiyle yeni bir muhabbet lazım… Kastettiğimiz filozofinin etimolojisine dahi içirilmiş olan bilgi sevgisidir. İki yıl önce, akıl defteri henüz portakalda vitaminken yazdığımız ve “Bilgiyle Yeni Bir Muhabbet Lazım” adını taşıyan manifesto tadındaki metni derginin ilk sayısının son sözü olarak okuyabilirsiniz.
İlk sayımızın dosya konusu ‘Devrim ve Bilinçdışı.'
‘Ve' bağlacının bağladıklarına haddini bildiren gücüne inanıyoruz. Kavramların birbirini işgal etmeden bir arada bulunmasına izin verdiği, kötüye kullanımı sınırladığı için.
Bilinir, bizzat devrim kelimesi, kendine yoldaş nice kelimeyle birlikte 12 Eylül Darbesi'nce yasaklanmıştı.
Bastırılmış olanın dönüşü muhteşem olmadı. Aksine, reklamlarda tekrar belirdi ve “bu bir devriiim” nidaları içinde soldan devşirme reklamcıların ürün pazarlama yöntemlerinden biri haline getirildi.
Bu numarada bir yanıyla kapitalizmin kabusu olan devrimin piyasaca kastrasyonu varsa, öte yüzünde büyük insanlık için bir hülya olmasının ‘önünün kesilmesi' var.
Meğer ki, kaybolan bu tahayyül gücü, kaybolanı geri çağırmak için bu ikiliden daha güzel ne olabilir: ‘Devrim ve Bilinçdışı.'
Muhabbetle
Kısa Bir Meram Yazısı:
Bu Dergi Niye Çıkıyor?
Her şeyden önce ruhsallık alanındaki kuram ve uygulamalarla meselemiz olduğu için. Bu alana dair bilgi son otuz yılda, yoksulluğun depresyona tahvil edilmesinden etnik çatışmaların kavranmasına, hatta dizayn edilmesine değin hemen her yaşama pratiğinde başlıca müdahillerden biri haline geldi, getirildi.
Evet! Biliyoruz;
Amerikan Psikiyatri Birliği patentli tanı kategorileri ile dünyanın her milibahrisinde aynı şekilde iş gören bir uzmanlar gurubu yaratıldı. Psikiyatri kliniklerinden sosyoloji/psikoloji bilgisi ve pratiği kovulurken, insanın her türlü derdi beynin bir arızası olarak damgalandı. Bundan da, ilaç sermayesi katlanan karlarla çıktı.
Denklem şöyle kuruldu:
Toplumsal meseleler, çatışmalar, dertler psikolojize edildi, psikolojik süreçlerle açıklandı.
Bireysel dertler, ruhsal sorunlar bir organın-beynin arızasına indirgendi ve biyolojize edildi. Derdin sahibince dahi biyolojik terimlerle konuşulur oldu: “Beynimde serotonin eksikmiş…” vesaire.
Bu iki indirgeyici tutum, neoliberal ideoloji çadırının direkleridir. Onun insan anlayışının özetidir. Bunlar ruhsallık alanıyla sınırlı gibi dursalar da; iktisattan sanata ne konuşuluyor, ne üretiliyorsa, temeline maya gibi ekilmektedirler.
Derginin hedeflerinden biri başlıca bu ideolojik yükü deşifre etmek olacak. Ki artık dikiş tutmadığı da ortada.
Şiarımız şu: Bilgiyle yeni bir muhabbet lazım… Kastettiğimiz filozofinin etimolojisine dahi içirilmiş olan bilgi sevgisidir. İki yıl önce, akıl defteri henüz portakalda vitaminken yazdığımız ve “Bilgiyle Yeni Bir Muhabbet Lazım” adını taşıyan manifesto tadındaki metni derginin ilk sayısının son sözü olarak okuyabilirsiniz.
İlk sayımızın dosya konusu ‘Devrim ve Bilinçdışı.'
‘Ve' bağlacının bağladıklarına haddini bildiren gücüne inanıyoruz. Kavramların birbirini işgal etmeden bir arada bulunmasına izin verdiği, kötüye kullanımı sınırladığı için.
Bilinir, bizzat devrim kelimesi, kendine yoldaş nice kelimeyle birlikte 12 Eylül Darbesi'nce yasaklanmıştı.
Bastırılmış olanın dönüşü muhteşem olmadı. Aksine, reklamlarda tekrar belirdi ve “bu bir devriiim” nidaları içinde soldan devşirme reklamcıların ürün pazarlama yöntemlerinden biri haline getirildi.
Bu numarada bir yanıyla kapitalizmin kabusu olan devrimin piyasaca kastrasyonu varsa, öte yüzünde büyük insanlık için bir hülya olmasının ‘önünün kesilmesi' var.
Meğer ki, kaybolan bu tahayyül gücü, kaybolanı geri çağırmak için bu ikiliden daha güzel ne olabilir: ‘Devrim ve Bilinçdışı.'
Muhabbetle