Akıl-Nakil Çatışmazlığı (Ciltli)

Stok Kodu:
9786057485359
Boyut:
17.00x24.00
Sayfa Sayısı:
432
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-02
Çeviren:
Abdullah Ademoğlu
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
160,00
9786057485359
726063
Akıl-Nakil Çatışmazlığı (Ciltli)
Akıl-Nakil Çatışmazlığı (Ciltli)
160.00

Şeyhu'l İslam İbn Teymiyye'ye göre akıl bir dini hükmü idrak edemezse kusuru hükümde değil, akılda aramak gerekir; çünkü esas olan din ve nakildir, akıl ise tasdik ve idrak edicidir. İbn Teymiyye bundan aklın nakle veya naklin akla tercihi hükmünü çıkarmamak gerektiğini zira böyle bir çabanın kişiyi akıl ile naklin birbirine çelişir olduğu hükmüne götüreceğini söylemiştir. İbn Teymiyye nakli temel kabul eden bu çalışmaları sonucunda tevhidin yalnızca imandan ibaret olmadığı, ancak amel ile bütünleşince gerçek anlamıyla idrak edileceği hükmüne varmıştır.

İbn Teymiye'ye göre sarih makûl nasslara asla muarız olmaz. Sadece bazı şüpheler, varsayımlar, kapalı anlamlar ve la­fızlardan dolayı bazen çatışma var gibi gözükebilir. Ancak bunlar izah edilir, açıklanırsa, muarız olan şeylerin sofistik şüpheler olup, aklî burhanlar olmadığı ortaya çıkar. [İbn Teymiye, Der'u Te‘âruz, I/133, I/156.]

İbn Teymiye sözü edilen akılcılar ile aklı büsbütün ihmal ederek nassların zahirî anlamlarına sarılanlar arasında mutedil bir yol takip etmiştir. İbn Teymiye'ye göre akılcılar nakle gereken özeni göstermezken, harfî anlamlara sarılanlar da sahih nassı sahih olmayana katmışlar, Kur'an'ın haberî anlamına yönelip delâlet yönünü gözden kaçırmışlardır.

Şeyhu'l İslam İbn Teymiyye'ye göre akıl bir dini hükmü idrak edemezse kusuru hükümde değil, akılda aramak gerekir; çünkü esas olan din ve nakildir, akıl ise tasdik ve idrak edicidir. İbn Teymiyye bundan aklın nakle veya naklin akla tercihi hükmünü çıkarmamak gerektiğini zira böyle bir çabanın kişiyi akıl ile naklin birbirine çelişir olduğu hükmüne götüreceğini söylemiştir. İbn Teymiyye nakli temel kabul eden bu çalışmaları sonucunda tevhidin yalnızca imandan ibaret olmadığı, ancak amel ile bütünleşince gerçek anlamıyla idrak edileceği hükmüne varmıştır.

İbn Teymiye'ye göre sarih makûl nasslara asla muarız olmaz. Sadece bazı şüpheler, varsayımlar, kapalı anlamlar ve la­fızlardan dolayı bazen çatışma var gibi gözükebilir. Ancak bunlar izah edilir, açıklanırsa, muarız olan şeylerin sofistik şüpheler olup, aklî burhanlar olmadığı ortaya çıkar. [İbn Teymiye, Der'u Te‘âruz, I/133, I/156.]

İbn Teymiye sözü edilen akılcılar ile aklı büsbütün ihmal ederek nassların zahirî anlamlarına sarılanlar arasında mutedil bir yol takip etmiştir. İbn Teymiye'ye göre akılcılar nakle gereken özeni göstermezken, harfî anlamlara sarılanlar da sahih nassı sahih olmayana katmışlar, Kur'an'ın haberî anlamına yönelip delâlet yönünü gözden kaçırmışlardır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat