19. yüzyıl imparatorlukların, 20. yüzyıl ulus devletlerin yüzyılıydı.
21. yüzyıl ise şehirlerin yüzyılı olacaktır.
W. E. Webb
Denver Belediye Eski Başkanı
Ekonomik, sosyal, siyasal ve teknik olarak birçok farklı disiplin tarafından incelenen akıllı şehir kavramı yüz on altı ayrı tanım ile betimlenmekte, fakat görünür kısımlarının dijital yapılar üzerine oturmasından dolayı salt teknik bir konuymuş gibi ele alınmaktadır. Aslına bakılırsa, göz alıcı cazibesine ve dünyadaki mevcut “fetişizme” rağmen, teknoloji bir “amaç değil”, etkin ve verimli yönetim için ekonomik güce sahip olan her şehir tarafından kolayca satın alınabilecek basit bir “araçtan” öte bir şey değildir. Dahası, akıllı şehirlerin dijital yapılar üzerine kurulmuş olması, bu şehirlerdeki sürdürülebilirliğin “akıllı insan ve akıllı ekonominin” başı çektiği bir ekosistem tarafından sağlanmasına olan ihtiyacı ortadan kaldıramamaktadır. Çünkü insanın ve ekonominin değişim ve gelişim hızı, teknolojinin gelişim hızından çok daha yavaş bir şekilde gerçekleşmektedir. Bunun sonucunda da, akıllı şehirlerdeki teknolojik yatırımları desteklemeyen girişimci bir akıllı insan ve inovasyona dayalı akıllı bir ekonominin eksikliği, şehir ekosisteminin çökmesine ve zamanla finansal cazibe ve sürdürülebilirliğin kaybedilmesine neden olmaktadır.
19. yüzyıl imparatorlukların, 20. yüzyıl ulus devletlerin yüzyılıydı.
21. yüzyıl ise şehirlerin yüzyılı olacaktır.
W. E. Webb
Denver Belediye Eski Başkanı
Ekonomik, sosyal, siyasal ve teknik olarak birçok farklı disiplin tarafından incelenen akıllı şehir kavramı yüz on altı ayrı tanım ile betimlenmekte, fakat görünür kısımlarının dijital yapılar üzerine oturmasından dolayı salt teknik bir konuymuş gibi ele alınmaktadır. Aslına bakılırsa, göz alıcı cazibesine ve dünyadaki mevcut “fetişizme” rağmen, teknoloji bir “amaç değil”, etkin ve verimli yönetim için ekonomik güce sahip olan her şehir tarafından kolayca satın alınabilecek basit bir “araçtan” öte bir şey değildir. Dahası, akıllı şehirlerin dijital yapılar üzerine kurulmuş olması, bu şehirlerdeki sürdürülebilirliğin “akıllı insan ve akıllı ekonominin” başı çektiği bir ekosistem tarafından sağlanmasına olan ihtiyacı ortadan kaldıramamaktadır. Çünkü insanın ve ekonominin değişim ve gelişim hızı, teknolojinin gelişim hızından çok daha yavaş bir şekilde gerçekleşmektedir. Bunun sonucunda da, akıllı şehirlerdeki teknolojik yatırımları desteklemeyen girişimci bir akıllı insan ve inovasyona dayalı akıllı bir ekonominin eksikliği, şehir ekosisteminin çökmesine ve zamanla finansal cazibe ve sürdürülebilirliğin kaybedilmesine neden olmaktadır.