'Kaçın diyorum Osman!' diye bağırdı; 'Üstünüze doğru bir şey geliyor! Kaçın! Herkese söyle, tepeye doğru koşun! Emrediyorum Osman!'
Soğuk bir kış gününde Jandarma Asteğmen Haluk Günay'a Hakkâri'deki ölümlerin sebebini araştırma görevi verilir. Günaydoğu'nun gergin atmosferinde gizemli kayıplar kanlı çatışmalara eşlik ederken düğümler yavaş yavaş çözülecektir. Ortaya çıkan gerçekler tahmin edilenlerden çok farklı ve ürkütücüdür. Ancak, yanılgılardan geri dönülmesi artık çok geçtir.
'Kaçın diyorum Osman!' diye bağırdı; 'Üstünüze doğru bir şey geliyor! Kaçın! Herkese söyle, tepeye doğru koşun! Emrediyorum Osman!'
Soğuk bir kış gününde Jandarma Asteğmen Haluk Günay'a Hakkâri'deki ölümlerin sebebini araştırma görevi verilir. Günaydoğu'nun gergin atmosferinde gizemli kayıplar kanlı çatışmalara eşlik ederken düğümler yavaş yavaş çözülecektir. Ortaya çıkan gerçekler tahmin edilenlerden çok farklı ve ürkütücüdür. Ancak, yanılgılardan geri dönülmesi artık çok geçtir.