Kafkas orduları başkomutanı Potemkin Çeçenistan'ın içinden geçen Terek ırmağı boyunca yerleştirilen orduyu denetlemeye gelmişti.
-O Şeyh Mansur denilen kurt çobanı hakkında yeni bir şey öğrenebildiniz mi?
Petersburg'dakilerden daha çok istiyordu Potemkin, Şeyh Mansur'un kim olduğunu öğrenmeyi. “Bu adam, o yabani Çeçenlerden olamaz” diye düşündü. Mansur altı yüz kişiden meydana gelen birliğini her türlü saldırıdan korumayı biliyordu. “Nasıl başarıyordu? Bu askeri bilgi ve beceriyi kimden öğrenmişti. Hayır gizli bir sırrı olmalı bu adamın!”
-Çavuş Devletşin, onun Alda köyünden okuma yazması olmayan bir Çeçen olduğunu söylüyor. Din devleti kurmak için Kafkasya'daki, aralarında düşmanlık bulunan kabilelere çağrı yaptığını, birlik olmaya çağırdığını söylüyor efendim.
Çeçenskiy sert bir şekilde topuklarını birbirine vurarak bir adım öne çıktı.
-Çar hazretleri, benim bir subay olduğumu unutmayın. Gerektiğinde hem kendi onurumu, hem de vatanı korumasını iyi bilirim. Kimse bana hakaret edemez.
Salonda bulunanlar dona kaldı. Çar bu hiç beklemediği cevap karşısında şaşırdı.
-Bak sen. Üstelik de çok sinirli bir şeymişsin.
-Hayır Çar hazretleri. Bizim halkımız Çeçenler, hiçbir zaman hakarete tahammül etmezler.
-Kral, Çar olsa bile mi?
-Allah'tan başka hiç kimse. Çar olsa bile.
Kafkas orduları başkomutanı Potemkin Çeçenistan'ın içinden geçen Terek ırmağı boyunca yerleştirilen orduyu denetlemeye gelmişti.
-O Şeyh Mansur denilen kurt çobanı hakkında yeni bir şey öğrenebildiniz mi?
Petersburg'dakilerden daha çok istiyordu Potemkin, Şeyh Mansur'un kim olduğunu öğrenmeyi. “Bu adam, o yabani Çeçenlerden olamaz” diye düşündü. Mansur altı yüz kişiden meydana gelen birliğini her türlü saldırıdan korumayı biliyordu. “Nasıl başarıyordu? Bu askeri bilgi ve beceriyi kimden öğrenmişti. Hayır gizli bir sırrı olmalı bu adamın!”
-Çavuş Devletşin, onun Alda köyünden okuma yazması olmayan bir Çeçen olduğunu söylüyor. Din devleti kurmak için Kafkasya'daki, aralarında düşmanlık bulunan kabilelere çağrı yaptığını, birlik olmaya çağırdığını söylüyor efendim.
Çeçenskiy sert bir şekilde topuklarını birbirine vurarak bir adım öne çıktı.
-Çar hazretleri, benim bir subay olduğumu unutmayın. Gerektiğinde hem kendi onurumu, hem de vatanı korumasını iyi bilirim. Kimse bana hakaret edemez.
Salonda bulunanlar dona kaldı. Çar bu hiç beklemediği cevap karşısında şaşırdı.
-Bak sen. Üstelik de çok sinirli bir şeymişsin.
-Hayır Çar hazretleri. Bizim halkımız Çeçenler, hiçbir zaman hakarete tahammül etmezler.
-Kral, Çar olsa bile mi?
-Allah'tan başka hiç kimse. Çar olsa bile.