İbn Teymiyye'nin eleştirilmesine hatta tekfir edilmesine sebebiyet veren başat faktörlerden biri de âlemin hudûsu tartışmasında öne sürdüğü aklî çözümleme biçimi ve ulaştığı sonuçlardır. Söz konusu tartışmaya İbn Teymiyye'nin farklı kitaplarında yer verilse de elimizdeki bu eser, düşünürümüz tarafından bu tartışmaya özgelenmiş tek eser olma niteliğiyle öne çıkmaktadır. O, bu eserinde kendi yaklaşımını sunmanın yanı sıra karşıt görüşleri karşısına alıp tartışmıştır. Hem kelâmcıları hem de filozofları eleştirmekle birlikte bu problem özelinde gerçek hasım olarak kelâmcıları değil, filozofları belirlemiştir. Bu nedenle kelâmcılara yönelttiği eleştirilerin filozofların itirazlarına cevap verme amacına yönelik olduğu söylenebilir. Bir bakıma İbn Teymiyye âlemin hudûsunu savunan kelâmcıların ileri sürdüğü delil ve o delilde kullanılan öncüller üzerinden âlemin kıdemi görüşünün çürütülemeyeceğini yani âlemin hudûsunu destekler bir savununun yapılamayacağını ifade etmiştir. Dolayısıyla ona göre filozoflara verilebilecek en güçlü cevaplar kelâmcıların geliştirdiği cevaplar değildir. Öte yandan âleme dair filozofların yaptığı açıklamaya alternatif olan tek açıklama da kelâmcıların açıklaması değildir.
İbn Teymiyye'nin eleştirilmesine hatta tekfir edilmesine sebebiyet veren başat faktörlerden biri de âlemin hudûsu tartışmasında öne sürdüğü aklî çözümleme biçimi ve ulaştığı sonuçlardır. Söz konusu tartışmaya İbn Teymiyye'nin farklı kitaplarında yer verilse de elimizdeki bu eser, düşünürümüz tarafından bu tartışmaya özgelenmiş tek eser olma niteliğiyle öne çıkmaktadır. O, bu eserinde kendi yaklaşımını sunmanın yanı sıra karşıt görüşleri karşısına alıp tartışmıştır. Hem kelâmcıları hem de filozofları eleştirmekle birlikte bu problem özelinde gerçek hasım olarak kelâmcıları değil, filozofları belirlemiştir. Bu nedenle kelâmcılara yönelttiği eleştirilerin filozofların itirazlarına cevap verme amacına yönelik olduğu söylenebilir. Bir bakıma İbn Teymiyye âlemin hudûsunu savunan kelâmcıların ileri sürdüğü delil ve o delilde kullanılan öncüller üzerinden âlemin kıdemi görüşünün çürütülemeyeceğini yani âlemin hudûsunu destekler bir savununun yapılamayacağını ifade etmiştir. Dolayısıyla ona göre filozoflara verilebilecek en güçlü cevaplar kelâmcıların geliştirdiği cevaplar değildir. Öte yandan âleme dair filozofların yaptığı açıklamaya alternatif olan tek açıklama da kelâmcıların açıklaması değildir.