Atladım otobüsten, koştum o yemyeşil parka, topladım yerdeki sarı - kırmızı meyveleri cebime, pantolonumun bahçıvan kısmına. Ceplerimden yana şişkin ve göbekli bir çocuk olarak döndüm arabaya. En arkadaki koltuğa gömüldüm. Teker teker soyup, kabuklarının içine asker gibi sıraladım dilimleri. Bazıları yere düşünce patlamış, topraklar yapışmış içine. Onları da ellerimle siliverdim, elimi de üstüme, kimse görmeden
Atladım otobüsten, koştum o yemyeşil parka, topladım yerdeki sarı - kırmızı meyveleri cebime, pantolonumun bahçıvan kısmına. Ceplerimden yana şişkin ve göbekli bir çocuk olarak döndüm arabaya. En arkadaki koltuğa gömüldüm. Teker teker soyup, kabuklarının içine asker gibi sıraladım dilimleri. Bazıları yere düşünce patlamış, topraklar yapışmış içine. Onları da ellerimle siliverdim, elimi de üstüme, kimse görmeden