Alice, ablasıyla birlikte bankta uzun süre oturmuş ve bundan çok sıkılmıştı. Bir-iki defa ablasının elindeki kitaba baktı; ama onda Alice'in hoşuna gidecek ne resim, ne de konuşma vardı. Bunun üzerine Alice, 'Bu kitap neye yarar?' diye düşündü. Sonra papatyadan bir taç yapmayı aklından geçirdi ve bu sırada pembe gözlü bir tavşanın kendisine doğru geldiğini gördü.
Bunda bir anormallik yoktu. Hatta Alice onun kendi kendine:
'Ne yazık ki çok geç kaldım!' demesine bile şaşmadı, Daha sonra bunun bir hayalolduğunu anladı; ama o zaman çok doğal görünmüştü. Fakat tavşan ceketinin cebinden bir saat çıkartıp bakarak telaşla yoluna devam edince, Alice yerinden fırladı. Çünkü hafızasını yoklayınca, ömründe ceketli ve saatli bir tavşan görmemiş olduğunu hatırladı...
Alice, ablasıyla birlikte bankta uzun süre oturmuş ve bundan çok sıkılmıştı. Bir-iki defa ablasının elindeki kitaba baktı; ama onda Alice'in hoşuna gidecek ne resim, ne de konuşma vardı. Bunun üzerine Alice, 'Bu kitap neye yarar?' diye düşündü. Sonra papatyadan bir taç yapmayı aklından geçirdi ve bu sırada pembe gözlü bir tavşanın kendisine doğru geldiğini gördü.
Bunda bir anormallik yoktu. Hatta Alice onun kendi kendine:
'Ne yazık ki çok geç kaldım!' demesine bile şaşmadı, Daha sonra bunun bir hayalolduğunu anladı; ama o zaman çok doğal görünmüştü. Fakat tavşan ceketinin cebinden bir saat çıkartıp bakarak telaşla yoluna devam edince, Alice yerinden fırladı. Çünkü hafızasını yoklayınca, ömründe ceketli ve saatli bir tavşan görmemiş olduğunu hatırladı...