Hepsi birbirinden ilgi çekici bir insan kalabalığı, temposu sayfadan sayfaya hızlanıp güçlenen bu garip dansta el ele tutuşuyor. Olaylar dağılıyor, kesişiyor, birbirini kovalıyor ve sonunda kaçınılmaz sona yöneliyor. Tüm bu kargaşanın ortasında, tertemiz ve saf, ilkgençliğinin eşiğindeki küçük Pietro, şaşılası bir sağduyuyla yaşam deneyimine adım atıyor.
Öykünün iç içe geçmiş, kişilik ve karakter açısından kusursuz geniş bir kahraman yelpazesi var. Kalemini kamera gibi kullanan Ammaniti, kuşağının bayrağını, sözcüklerini ve sesini yükseklerde taşıyor.
Yazgılarla oynayan Ammaniti, rastlantılar yaratıyor ve çözüyor; gerçeğin en kaba ve en duygusal, en gülünç ve en kaygı uyandırıcı yönlerini yakalıyor. Ama bizi zorla gülümsetmek, yüreğimizi burkmak, sempati ve acıma uyandırmak için yaratılmışa benzeyen kişiliklerin ötesinde bu roman. Her şeyden çok bir aşk ve oluşum öyküsü, acı bir ders. Dünyayı keşfetmenin acıları ve gençlik denen o kocaman yara üzerine yürek burkucu ve acımasız bir söylence.
Hepsi birbirinden ilgi çekici bir insan kalabalığı, temposu sayfadan sayfaya hızlanıp güçlenen bu garip dansta el ele tutuşuyor. Olaylar dağılıyor, kesişiyor, birbirini kovalıyor ve sonunda kaçınılmaz sona yöneliyor. Tüm bu kargaşanın ortasında, tertemiz ve saf, ilkgençliğinin eşiğindeki küçük Pietro, şaşılası bir sağduyuyla yaşam deneyimine adım atıyor.
Öykünün iç içe geçmiş, kişilik ve karakter açısından kusursuz geniş bir kahraman yelpazesi var. Kalemini kamera gibi kullanan Ammaniti, kuşağının bayrağını, sözcüklerini ve sesini yükseklerde taşıyor.
Yazgılarla oynayan Ammaniti, rastlantılar yaratıyor ve çözüyor; gerçeğin en kaba ve en duygusal, en gülünç ve en kaygı uyandırıcı yönlerini yakalıyor. Ama bizi zorla gülümsetmek, yüreğimizi burkmak, sempati ve acıma uyandırmak için yaratılmışa benzeyen kişiliklerin ötesinde bu roman. Her şeyden çok bir aşk ve oluşum öyküsü, acı bir ders. Dünyayı keşfetmenin acıları ve gençlik denen o kocaman yara üzerine yürek burkucu ve acımasız bir söylence.