1910‘lardan 1937'ye kadar devam eden koçgiri ve dersim kürt direnişleri'nin teorik ve
pratik önderlerinden alişer efendi'nin yaşamı ve mücadelesine ilişkin derleme yazılardan
oluşan bu çalışma, alişer efendi'nin özellikle genç kuşaklar tarafından daha yakından
tanınmasını amaçlıyor.Bu Nedenle koçgiri ve dersim direnişleri‘yle ilgili ulaşabildiğimiz
oldukça kapsamlı yazılar içerisinde, alişer efendi'ye ait bölümleri, iç bütünlüğünden
koparmadan okuyucuya sunmaya çalıştık.
75 yaşında katledilen alişer efendi'nin yanı başındaki yazı ve dokümanlarının da
alıkonularak kaybettirilmesi , alişer'in tarih karşısında ikinci kez katledilmesi anlamına
geliyordu.1910'dan 1937 yılına kadar geçen zaman dilimine damgasını vurmuş bir
önderin katli, mazlum kürt ulusunun ufkunun karartılmasıydı aynı zamandan.
Her tarih kendi ayrışmalarını yaşayarak ilerler. Kürt sınıfı da kendi ayrışmalarını
20.Yüzyılın Başlarında çok keskin yaşadı.”Ümmetçilik Mi, ulusçuluk mu ? “ ikileminde
alişer,kürt tarafı içinde milli kurtuluş mücedelesini seçti. Kürtler için “osmanlı bünyesi
içinde kültürel özerklik mi, bağimsızlık mı ? “ ikileminde, o “ bağımsızlık “ hattının
analizci, bir dış politikacı ve kürt ulusal mücadelesine tutkun bir şahsiyet olmasına
rağmen, kendi kariyerini ve yeteneklerini egosuna kurban etmedi. Kürt teali cemiyeti
içinde seyid abdulkadir'in “ümmetçi – osamanlıcı – otonomcu” çizgisine karşı,
“bağımsızlıkçı” kanadın etkinliğini sağladı. Teorik ve pratik önderliğini kabul ettirmiş
olmasına rağmen, emin ali bedirxan bey'i başkanı olarak seçti ve hazmetti. İstanbul'daki
derneklerin kültürel çalişmalarıyla sınırlı mücadeleyi burdan çıkarıp,sorunu “toprak,
özgürlük,egemenlik,kendi kaderini ele alma”düzeyine yükseltti ve bu minval üzerindeki
gayeyi kürt ulusal kurtuluş mücadelesine indirgedi.
1910‘lardan 1937'ye kadar devam eden koçgiri ve dersim kürt direnişleri'nin teorik ve
pratik önderlerinden alişer efendi'nin yaşamı ve mücadelesine ilişkin derleme yazılardan
oluşan bu çalışma, alişer efendi'nin özellikle genç kuşaklar tarafından daha yakından
tanınmasını amaçlıyor.Bu Nedenle koçgiri ve dersim direnişleri‘yle ilgili ulaşabildiğimiz
oldukça kapsamlı yazılar içerisinde, alişer efendi'ye ait bölümleri, iç bütünlüğünden
koparmadan okuyucuya sunmaya çalıştık.
75 yaşında katledilen alişer efendi'nin yanı başındaki yazı ve dokümanlarının da
alıkonularak kaybettirilmesi , alişer'in tarih karşısında ikinci kez katledilmesi anlamına
geliyordu.1910'dan 1937 yılına kadar geçen zaman dilimine damgasını vurmuş bir
önderin katli, mazlum kürt ulusunun ufkunun karartılmasıydı aynı zamandan.
Her tarih kendi ayrışmalarını yaşayarak ilerler. Kürt sınıfı da kendi ayrışmalarını
20.Yüzyılın Başlarında çok keskin yaşadı.”Ümmetçilik Mi, ulusçuluk mu ? “ ikileminde
alişer,kürt tarafı içinde milli kurtuluş mücedelesini seçti. Kürtler için “osmanlı bünyesi
içinde kültürel özerklik mi, bağimsızlık mı ? “ ikileminde, o “ bağımsızlık “ hattının
analizci, bir dış politikacı ve kürt ulusal mücadelesine tutkun bir şahsiyet olmasına
rağmen, kendi kariyerini ve yeteneklerini egosuna kurban etmedi. Kürt teali cemiyeti
içinde seyid abdulkadir'in “ümmetçi – osamanlıcı – otonomcu” çizgisine karşı,
“bağımsızlıkçı” kanadın etkinliğini sağladı. Teorik ve pratik önderliğini kabul ettirmiş
olmasına rağmen, emin ali bedirxan bey'i başkanı olarak seçti ve hazmetti. İstanbul'daki
derneklerin kültürel çalişmalarıyla sınırlı mücadeleyi burdan çıkarıp,sorunu “toprak,
özgürlük,egemenlik,kendi kaderini ele alma”düzeyine yükseltti ve bu minval üzerindeki
gayeyi kürt ulusal kurtuluş mücadelesine indirgedi.