Vakit akşamdır, camlarda zakkum pembesi bir gurup. Uzaktan çocuk çığlıkları, radyoda hafif bir müzik; ilk rastladığın bir mısrasıdır kalbini okşayan şairin gizli eli... Oysa sevmeye yatkınız anlamasak bile... Bir felakettir akşamın nefesine karşı kendi kalbini yaşamak... Oysa bir kaderdir sevmek, kavuşamasak bile.
Kimse bilemedi, avuçlarına inen amentüyü... Ve yine bilemediler, bir bıçak gibi kışın ayazında kalbini ortadan ikiye ayıran imtihanı. Dahası unutup gitti, kalbi yaralayan da verdiği acıyı. Yine de zaman akıp geçti, kadın avuçlarından dualar yükseltti arşa. Yine bilen olmadı, kadın aldırmadı gülüp geçti acılarına;
Allah'a havale etti.
Vakit akşamdır, camlarda zakkum pembesi bir gurup. Uzaktan çocuk çığlıkları, radyoda hafif bir müzik; ilk rastladığın bir mısrasıdır kalbini okşayan şairin gizli eli... Oysa sevmeye yatkınız anlamasak bile... Bir felakettir akşamın nefesine karşı kendi kalbini yaşamak... Oysa bir kaderdir sevmek, kavuşamasak bile.
Kimse bilemedi, avuçlarına inen amentüyü... Ve yine bilemediler, bir bıçak gibi kışın ayazında kalbini ortadan ikiye ayıran imtihanı. Dahası unutup gitti, kalbi yaralayan da verdiği acıyı. Yine de zaman akıp geçti, kadın avuçlarından dualar yükseltti arşa. Yine bilen olmadı, kadın aldırmadı gülüp geçti acılarına;
Allah'a havale etti.