“...Avrupa komiteleri, merkez komiteleri, ulusal komiteler kurmak ve kuruluşlarını daha az düşsel herhangi bir mutlak hükümdarın bildirgeleri kadar gösterişli bildirgelerle haber vermek için, İngiltere'ye, Amerika'ya, yabancı kıyılara atıldılar ve "denizler ötesine taşındılar." Kıtadaki devrimci parti, ya da daha doğrusu devrimci partiler tarafından savaş hattının bütün noktaları üzerinde uğranılan bozgundan daha göze çarpıcı bir bozgun güç tasarlanabilirdi. Ama bu ne anlama gelir?Britanya burjuvazisinin siyasal ve toplumsal üstünlüğü için savaşı 48, Fransız burjuvazisininki 40 benzersiz savaş yılını kapsamadı mı? Ve onların zaferi, tam da yeniden canlandırılmış krallık her zamankinden daha sağlam olduğuna inandığı anda, her zamankinden daha yakın olmadı mı? Boş inanın devrimleri bir avuç ajitatörün hınzırlığına bağladığı zamanlar geçti ve geride kaldı. Her türlü devrimci kargaşalığın arkasında, günü geçmiş kurumların karşılanmasını engelledikleri bir gereksinmenin bulunduğunu şimdi herkes biliyor. Bu gereksinmenin, kendini henüz hemen bir başarı sağlayacak kadar derin, o kadar genel bir biçimde duyurmaması olanaklı; ama bu gereksinmeyi her zorla bastırma girişimi, onu engellerini parçalayıncaya kadar, daha da belirgin bir duruma getirmekten başka bir sonuç vermeyecektir...”
“...Avrupa komiteleri, merkez komiteleri, ulusal komiteler kurmak ve kuruluşlarını daha az düşsel herhangi bir mutlak hükümdarın bildirgeleri kadar gösterişli bildirgelerle haber vermek için, İngiltere'ye, Amerika'ya, yabancı kıyılara atıldılar ve "denizler ötesine taşındılar." Kıtadaki devrimci parti, ya da daha doğrusu devrimci partiler tarafından savaş hattının bütün noktaları üzerinde uğranılan bozgundan daha göze çarpıcı bir bozgun güç tasarlanabilirdi. Ama bu ne anlama gelir?Britanya burjuvazisinin siyasal ve toplumsal üstünlüğü için savaşı 48, Fransız burjuvazisininki 40 benzersiz savaş yılını kapsamadı mı? Ve onların zaferi, tam da yeniden canlandırılmış krallık her zamankinden daha sağlam olduğuna inandığı anda, her zamankinden daha yakın olmadı mı? Boş inanın devrimleri bir avuç ajitatörün hınzırlığına bağladığı zamanlar geçti ve geride kaldı. Her türlü devrimci kargaşalığın arkasında, günü geçmiş kurumların karşılanmasını engelledikleri bir gereksinmenin bulunduğunu şimdi herkes biliyor. Bu gereksinmenin, kendini henüz hemen bir başarı sağlayacak kadar derin, o kadar genel bir biçimde duyurmaması olanaklı; ama bu gereksinmeyi her zorla bastırma girişimi, onu engellerini parçalayıncaya kadar, daha da belirgin bir duruma getirmekten başka bir sonuç vermeyecektir...”