Alparslan Türkeş - (1963-1980) (Ciltli)

Stok Kodu:
9786059371193
Boyut:
16.00x24.00
Sayfa Sayısı:
720
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-06
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
37,04
9786059371193
488476
Alparslan Türkeş - (1963-1980) (Ciltli)
Alparslan Türkeş - (1963-1980) (Ciltli)
37.04

Alparslan Türkeş'i doğru anlamak ve eserlerinden yararlanarak Türk milletine gereği gibi hizmet etmek için öncelikle “Türk Milliyetçiliği” fikrini ve hareketini doğru kavramak gerekir. 20. yüzyılda Türk milliyetçiliği fikrinin en büyük temsilcisi, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran devlet adamı büyük Atatürk'tür. Mustafa Kemal Atatürk, hem fikir adamı, hem devlet adamı hem de siyâsetçidir. Dünya tarihinde bu üç niteliği bir arada milletinin hizmetine ahenkli bir biçimde sunabilen pek az toplum önderi vardır. Alparslan Türkeş'i anlayabilmek için öncelikle Ziya Gökalp ve Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımak ve Türk milliyetçiliği fikrini kavramak gerekmektedir. Fikir hareketlerini ve temsilcilerini anlamak öncelikle yeterli kültürel alt yapıya sahip olmakla mümkündür. Böyle bir alt yapıya sahip olmayanlar ancak fikir hareketlerinin sloganlarını tekrarlarlar ve zora gelindiğinde veya kavrayamadıkları uygulamalar gördüklerinde liderlerini suçlayarak yol değiştirirler.

Türk milliyetçiliği fikir hareketi diğer milletlerin milliyetçiliğinden farklı olarak ırkçılık ve soykırımcılık temeline dayanmamaktadır. 20. yüzyılda Alman milliyetçisi Hitler'in soykırımcı ırkçılık anlayışı, milliyetçiliğin soykırımcılıkla eşdeğer algılanmasına sebep olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türk milliyetçileri maalesef aşırı olmakla ve ırkçılıkla suçlanmışlar; ömürlerinin büyük bir bölümünde ırkçı, soykırımcı ve faşist olmadıklarını anlatmak ve ispat etmek zorunda kalmışlardır.

Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş, bu suçlamalarla üç kere tutuklanmış ve ömrünün yedi yıla yakın bir kısmını hapishanelerde, iki buçuk yılını Hindistan'da sürgünde geçirmiştir.

Alparslan Türkeş'i doğru anlamak ve eserlerinden yararlanarak Türk milletine gereği gibi hizmet etmek için öncelikle “Türk Milliyetçiliği” fikrini ve hareketini doğru kavramak gerekir. 20. yüzyılda Türk milliyetçiliği fikrinin en büyük temsilcisi, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran devlet adamı büyük Atatürk'tür. Mustafa Kemal Atatürk, hem fikir adamı, hem devlet adamı hem de siyâsetçidir. Dünya tarihinde bu üç niteliği bir arada milletinin hizmetine ahenkli bir biçimde sunabilen pek az toplum önderi vardır. Alparslan Türkeş'i anlayabilmek için öncelikle Ziya Gökalp ve Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımak ve Türk milliyetçiliği fikrini kavramak gerekmektedir. Fikir hareketlerini ve temsilcilerini anlamak öncelikle yeterli kültürel alt yapıya sahip olmakla mümkündür. Böyle bir alt yapıya sahip olmayanlar ancak fikir hareketlerinin sloganlarını tekrarlarlar ve zora gelindiğinde veya kavrayamadıkları uygulamalar gördüklerinde liderlerini suçlayarak yol değiştirirler.

Türk milliyetçiliği fikir hareketi diğer milletlerin milliyetçiliğinden farklı olarak ırkçılık ve soykırımcılık temeline dayanmamaktadır. 20. yüzyılda Alman milliyetçisi Hitler'in soykırımcı ırkçılık anlayışı, milliyetçiliğin soykırımcılıkla eşdeğer algılanmasına sebep olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türk milliyetçileri maalesef aşırı olmakla ve ırkçılıkla suçlanmışlar; ömürlerinin büyük bir bölümünde ırkçı, soykırımcı ve faşist olmadıklarını anlatmak ve ispat etmek zorunda kalmışlardır.

Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş, bu suçlamalarla üç kere tutuklanmış ve ömrünün yedi yıla yakın bir kısmını hapishanelerde, iki buçuk yılını Hindistan'da sürgünde geçirmiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat