Bir Malezyalı, çok basit, çok yumuşak huylu bir insan, kötü içkisini içiyor... öyle oturuyor, ruhsuz, kayıtsız, donuk bir şekilde... aynen benim odamda oturduğum gibi... sonra ansızın ayağa fırlıyor, hançerini kapıp sokağa çıkıyor... dosdoğru koşuyor, daima dosdoğru yolundan sapmıyor, nereye gittiğini bilmeksizin... Önüne ne çıkarsa, ister insan ister hayvan, hançerini ona saplayıp yere yıkıyor, kanın verdiği sarhoşluk onu daha da coşturuyor... Ağzı köpük saçıyor, deli gibi bağırıyor ama koşuyor, koşuyor, koşuyor, ne sağa bakıyor ne sola; kulak tırmalayan haykırışıyla, kanlı hançerini elinden bırakmıyor sadece bu korkunç koşusuna devam ediyor...
Bir Malezyalı, çok basit, çok yumuşak huylu bir insan, kötü içkisini içiyor... öyle oturuyor, ruhsuz, kayıtsız, donuk bir şekilde... aynen benim odamda oturduğum gibi... sonra ansızın ayağa fırlıyor, hançerini kapıp sokağa çıkıyor... dosdoğru koşuyor, daima dosdoğru yolundan sapmıyor, nereye gittiğini bilmeksizin... Önüne ne çıkarsa, ister insan ister hayvan, hançerini ona saplayıp yere yıkıyor, kanın verdiği sarhoşluk onu daha da coşturuyor... Ağzı köpük saçıyor, deli gibi bağırıyor ama koşuyor, koşuyor, koşuyor, ne sağa bakıyor ne sola; kulak tırmalayan haykırışıyla, kanlı hançerini elinden bırakmıyor sadece bu korkunç koşusuna devam ediyor...